Onurun Kalemi Kırıldı
Onurun Kalemi Kırıldı Bugün, gazeteciliğin kutsal görevi Kocaeli’nde bir darbe daha aldı. Üzücü bir haber, meslek onurumuza yeni bir yara ekledi.
HAKAN ÇAKIR
-Meslektaşımız Furkan Çalışkan, zorlu şartlarda sadece gerçeği dile getirme çabasıyla uğraşırken, bir yumrukla susturulmaya çalışıldı.
Kocaeli’nde, bir gazetenin genel yayın yönetmeni olarak görev yapan Çalışkan, doğruları ararken kaba kuvvetin hedefi oldu; hastanede tedavi altına alınmak zorunda bırakıldı.
Ona “geçmiş olsun” diyoruz, fakat biliyoruz ki, bu yalnızca geçmiş değil; bugün de suskun kalanların, yarın da iz bırakacak bir utancıdır.
Bu olayda asıl vahim olan ne, biliyor musunuz?
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nin, kendi üyesine yapılan bu saldırı karşısındaki sessizliği.
Bir gazetecinin yanında durması gereken cemiyet, utanç verici bir kayıtsızlık içinde.
Ne bir kınama, ne de bir savunma…
Bu sessizlik, mesleğimizin onuruna vurulmuş bir yumruktan farksızdır.
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti, bu duruşsuzluğuyla yalnızca bir meslektaşımıza değil, gazetecilik onuruna da sırtını dönmüştür.
Bir cemiyet, mesleğin onurunu korumak için vardır.
Peki, gerçekleri arayan bir gazetecinin darp edilmesi karşısında bu koltuklar neden sessiz?
Bu suskunluk, cemiyetin temsil ettiği değerleri yerle bir ediyor.
Üyeniz olan gazeteciye sahip çıkmayacaksa, o koltuğun değeri nedir?
Gazetecilik mesleği, kör ve sağır kalmayı değil, her durumda gerçeği söylemeyi gerektirir.
Bu mesele yalnızca Furkan Çalışkan’ın meselesi değildir.
Bugün ona vurulan yumruk, tüm gazetecilik değerlerine yöneltilmiş bir ihanettir.
Bir gazeteci yalnız bırakıldığında, o cemiyetin temsiliyeti tükenir.
Cemiyetin bu suskunluğu, gazeteciliğin direniş ruhuna atılan bir darbedir.
Furkan Çalışkan’ın yanında durmayanlar, o koltuklarda neyi temsil ettiklerini sorgulamalıdır.
Gerçekleri ortaya çıkarmak uğruna bedel ödeyen her gazeteciye selam olsun.
Boyun eğmeyenler yaşatacak bu mesleği.
Fakat sessiz kalanları, tarihin vicdanı affetmeyecek.