02 Nisan 2023 - Pazar

DEPREM BÖLGESİNDEKİ POLİSLERİN MAĞDURİYETİ

DEPREM BÖLGESİNDEKİ POLİSLERİN MAĞDURİYETİ

Yazar - HAKAN ÇAKIR
Okuma Süresi: 5 dk.
HAKAN ÇAKIR

HAKAN ÇAKIR

-
Google News

Türkiye, 6 Şubat 2023 günü dokuz saat arayla meydana gelen, merkez üsleri sırasıyla Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Ekinözü ilçeleri olan, 7,8 ve 7,5 büyüklüklerindeki iki deprem yaşadı. Tarihin en büyük depremlerinden kabul edilen bu depremler 11 vilayeti etkileyecek biçimde arka arkaya gerçekleşti. Sarsıntıda saniyeler içinde binlerce insanımız, canımız, sevdiklerimiz enkazın yıkıntıları altında kaldı.  Asrın felaketinde, sevenlerin birlikte düşlediği hayaller, bin bir emekle ve özenle kurulan yuvalar saniyeler içinde yok oldu. Bazı şehirlerimiz neredeyse tamamen yıkıldı. Depreme ilişkin çok şey yazabilir ve söyleyebiliriz.

                Depremi haber alır almaz hem devletimiz hem milletimiz seferber oldu. Türk milleti olarak dünyaya örnek olacak bir dayanışma sergiledik. Milletimizin bu zor zamanlarda gösterdiği büyük özveri ve tarihi dayanışma, insanlık tarihine altın harflerle yazılmıştır. Hem milletimizin hem de devletimizin felaket karşındaki birbirine bağlılığı geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlamaktadır. Milletimiz ve devletimiz deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın, gıdadan barınmaya ve giyime kadar tüm ihtiyaçlarını elbirliğiyle karşılamıştır.

Asrın felaketi kabul edilen iki büyük depremden etkilenen bölgelerde görev yapan depremzede polisler tükenme noktasına gelmiş durumdalar.  Ailelerini deprem bölgesinden tahliye edip başka illere göndermek zorunda kalan polisler depremin ilk gününden itibaren çoğunlukla izinsiz günde 12 saat çalıştılar ve çalışmaya da devam ediyorlar. Güvenliğimizin teminatı polisler kimi arabasında kimi de çadır kentlerde kalarak hem asayişi sağladılar hem de enkazda kalan canlarımızı kurtarmaya çalıştılar. Ancak bugün gelinen nokta da deprem bölgesinde canını dişine takarak çalışan bu polis kardeşlerimizin aile hasreti git gide büyümektedir. Bizim de yakından tanıdığımız ve bölgede görev yapan bir polis arkadaşımız bize şunları söyledi: “Depremin en başından beri oradayız. Evimiz yıkılmadı ancak ağır hasar aldı. Çoluk çocuğu memlekete gönderdim. Yaklaşık bir buçuk ay izinsiz günde 12 saat çalıştık. Ailemizi hasretimiz sonsuz. Deprem bölgesinde görev yapan bütün polis meslektaşlarımız bu durumda. Hatta dışarıdan görevlendirme ile gelen polis arkadaşlarımız bize siz depremi bizzat yaşadınız iki aydır da çilesini çekiyorsunuz biz zaten buradayız, size neden hâlâ tayin hakkı verilmiyor diyorlar.”        

Aslında deprem nedeniyle polis memurlarının atama hakkı vardır. Ancak yönetmeliğe göre deprem bölgesindeki bütün polislerin atama hakkı yoktur. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğine göre depremde evi yıkılan polis memurları atama hakkına sahiptir. İlgili yönetmeliğin depremzedeleri kapsayan "Zaman Dışı Atama” başlıklı 19. maddesinde şunlar yazmaktadır:

Aynı il içerisindeki farklı birimler arasında, birimlerin kendi içinde veya aşağıdaki yazılı hallerde genel atama zamanına bağlı kalınmaksızın her zaman atama ve yer değiştirme yapılabilir. Deprem, heyelan ve sel baskını gibi afetler sonucu evi yıkılan polis memurlarının kendi istekleri üzerine atamalarının yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Görüldüğü gibi depremde evi yıkılan polislerin ilgili yönetmeliğin 19. maddesi gereği atama hakkı vardır. Bu durumda olan polislere ilk başta tayin hakkı verilmiş, sonrasında bu karar askıya alınmış. Deprem bölgesinde görev yapan Polislere 19. Maddenin uygulanması hatta evi yıkılmayan polislere de tayin hakkı verilmesi bizce en doğru olacak karardır. Evet polisin evi yıkılmamış olabilir. Ancak evi hasar almışsa içine girme imkânı yoktur.  Çünkü depremin vurduğu bölgede ne okul kaldı ne sağlam ev kaldı. Mecburen bölgede görev yapan polisler ailelerini deprem bölgesinden tahliye etmek zorunda kaldılar.  Aile hasreti zor durumda görev yapan polislerimiz için sürdürülebilir değildir.  Hâlbuki Jandarma Genel Komutanlığı depremzede personelini ve ailesini bölgeden tahliye edip bölgeye takviye birlikler getirmişti. Aynı uygulamayı şüphesiz Emniyet Genel Müdürlüğü’de yapabilir.  

Değerli okurlar Anayasamız aile birliği konusuna özel önem vermektedir. Zira Anayasamızın 41. maddesinde; Ailenin, Türk toplumunun temeli olduğu ve Devletin; ailenin huzur ve refahı ile ananın ve çocukların korunması bakımında gerekli tedbirleri alması gerektiği açıkça ifade edilmektedir.  Ancak şuan ki fiili durumda depremzede polislerimiz Anayasamızın ön gördüğü aile birliği konusundan mahrumdurlar.  Dileğimiz depremzede polislerimizin bu mağduriyetinin en kısa sürede giderilmesi ve ailelerinin bulunduğu yerlere atamalarının yapılmasıdır. Son olarak ülkemizde yaşanan deprem afeti nedeniyle bütün depremzedelere geçmiş olsun diyor ve ülkece yaralarımızı en kısa sürede sarmak ümidiyle yazımızı bitiriyoruz…  

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet turkce altyazili porno vaporesso deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort deneme bonusu medyum en iyi bahis siteleri