13 Ekim 2025 - Pazartesi

Düzce’nin Kaderi;"Yık, Yap"

81 Düzce Haber köşe yazarı Kadir Gülbay "Düzce’nin Kaderi;"Yık, Yap" başlıklı yeni yazısını yayımladı.

Yazar - Kadir Gülbay
Okuma Süresi: 4 dk.
Kadir Gülbay

Kadir Gülbay

-
Google News

Azıcık hafıza tazeleyelim: 2007’de yapılan, tam 17 yıldır ayakta duran belediye hizmet binası… Üstelik herhangi bir çürümüş, tehlike saçıyor raporuyla gündemde değilken, bugün mahkeme kararıyla yıkılıyor. Yerine Cedidiye Meydan Projesi adıyla yepyeni bir vizyon vaat ediliyor.

Bu kararın mimarisi, yalnızca taş ve betonla değil, umutlarla, eleştirilerle, kırgınlıklarla da örülmüş.

Kamu Zararı mı, Vizyon mu?

Zarar yok, kar var diyenler olabilir; belediye başkanı da şehrin kimliğini tazeleyecek, görülesi bir meydan kuracağız diye konuşuyor. Ama halkın bir bölümü “Bu kadar sağlam bir binayı yıkmak neyin projesi?” sorusunu sormakta haklı.

Kamu zararı tanımı hukukta basit değil; zararın varlığı için kaynakların gereksiz harcanması, kamu hizmetinin israf edilmesi ya da haksız bir yükün ortaya çıkması gerekir. Burada, sağlam bir yapıyı yıkıp yeniden inşa etmek hele ki ekonomik sıkıntıların yoğun olduğu dönemde en azından gereksizlik şüphesi yaratıyor.

Birkaç soru mutlaka sorulmalı;

Bina hala iş görür durumda iken yıkım zorunluluğu teknik raporlarla desteklenmiş mi?

Alternatif maliyet analizi yapılmış mı mevcut yapı modernize edilseydi maliyeti ne olurdu?

Bu yeni proje için ayrılan kaynakların başka önceliklere (altyapı, eğitim, sağlık, sosyal hizmet vs.) aktarılmasıyla yaratılacak fayda analiz edildi mi?

Yıkım inşaat süresince kamu hizmetleri aksayacak mı, vatandaş mağdur olacak mı?

Bu sorular cevaplanmadan kamu yararı diye sunulan her projeye kuşkuyla yaklaşmak vatandaşın hakkıdır.

Halkı Kırmak Kolay, Güveni Tamir Etmek Zor

Şahit olduk Düzce’de daha önce “Asar Deresi Projesi” adıyla akan derenin çevresine yapılan düzenlemeler, bir kısmı “demir yığınlarına benzedi” diye eleştirilmişti. Estetikten çok teknik, çok mühendislik çözümleriyle konuşuldu, halk “bu kadar karmaşa olur mu” "tıpkı organize sanayi girişi gibi oldu burası" dedi. 

Şimdi ikinci bir büyük müdahale geliyor belediye binası yıkımı, meydan projeleri, yeni düzenlemeler… İnsanların aklında şöyle bir kaygı oluşuyor: Başkan adı unutulmasın diye gözümüze gösterişli işler yapıyor, ama asıl ihtiyacımıza dokunmuyor.

Ve haklıdırlar. Bir vatandaş evinin çatısını tamir edemiyorsa, sızdıran musluğu değiştiremiyorsa yani en temel ihtiyaçları için cebinden iki kuruş çıkaramıyorsa aynı dönemde şehir merkezinde büyük meydan projeleriyle ilgilenmek, kamu algısında bir kopukluk yaratır.

Çünkü şehir yönetimi, liyakat ister; insanlara göz boyamak demek değil. İnsanların gönlüne dokunmak, öncelik yaşatmak demektir.

Akla ve Vicdana Davet

Sevgili Düzceli, suskun kalma Sor, sorgula, talep et

Bu projede kimler kazanacak, kimler kaybedecek?

Kaynakların analiz raporları neden kamuoyuna açık değil?

Mecliste azınlık grubu tepki gösterebiliyorsa, eleştirilerini neden göz ardı ederiz?

Şehir merkezinde “görsel estetik projeler” elbette lazım; ama insanlar ev kirasını, su borcunu, kreş ücretini konuşurken…

Yönetim “kamu yararı, şehir kimliği” derken; sen “insan kimliği, vatandaş hakkı” diye sor. O binayı yıkmak projedir, ama en vazgeçilmez projeleri unuturken meydanla vitrinin parlaması şık değildir.

Bu meydanların, köprülerin, cami cephelerinin ötesinde, Düzce’nin tek meydanı; vatandaşın güvenidir. O meydanı yeniden inşa etmek çok daha kıymetlidir.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.