Sustuğunuz Her Gün, Çocukların Ekmek Parasına Dokunuyorsunuz!

Düzce’de okul kantinlerindeki fiyatlar el yakıyor.
Su 10 TL, simit 15 TL, tost 80 TL…
Küçücük bir öğrencinin cebindeki 50 lira, okulun ilk teneffüsünde buhar olup uçuyor. Veliler haklı olarak isyan ediyor

“Dışarıda 5 TL olan suyu okulda 10 TL’ye alıyoruz. Çocuğumuzun harçlığı su ve poğaçaya gidiyor!”

Bu tabloyu 14 Ekim’de manşetimize taşımıştık. Kamuoyu konuştu, öğrenciler konuştu, veliler konuştu…
Ama kim konuşmadı biliyor musunuz?
Düzce Fırıncılar Odası da sustu,
Bakkallar ve Bayiler Odası da.

Sözde “halkın sesi” ama... halk konuşurken onlar sessiz!

Ekonomik şartlar ortada. Asgari ücretle geçinen bir aile, çocuğuna her gün 100 TL harçlık veremiyor.
Ama kantin fiyatları sanki velilerin cebinde sonsuz bir kaynak varmış gibi belirleniyor.
Bu şehirde ekmek üreten, su satan, poğaça pişiren insanlar aynı zamanda bu çocukların geleceğine ortak.
Ama belli ki bazıları sadece kar marjına ortak olmakla yetiniyor.

Fırıncılar Odası Başkanı’nın sesi çıkmıyor.
Bakkallar Odası’ndan tek bir açıklama yok.
Oysa bu konu tam da sizin sorumluluk alanınızda!
“Fiyatları biz belirlemiyoruz” demek kolay, ama “öğrenciler için uygun fiyatlı ürün kampanyası başlatıyoruz” demek emek ister.
Mesele sadece para değil; vicdan meselesi.

Bir tostun bedeli Sessizlik mi, duyarlılık mı?

Yetkililer sessiz kaldıkça, fiyatlar vicdanın üstüne basa basa yükseliyor.
Bir tost 80 TL olabilir, ama bir suskunluğun bedeli çok daha ağır.
Çünkü siz sustukça, o çocuklar her gün aç kalıyor.
Veliler umutsuzlaşıyor.
Ve toplum “dayanışma” duygusunu yitiriyor.

Biz, Düzce 81 Haber olarak bu konunun ısrarla takipçisi olacağız.
Fırıncılar Odası da, Bakkallar Odası da, belediye de bu sessizliğin sorumluluğunu taşımak zorunda.
Çocuklarımıza sadece ders değil, adaletli bir yaşam da borçluyuz.

Çocuklarımız geleceğimizse, bunu sadece afişlerde değil, kantin fiyatlarında da görelim.
Susu 10 TL yapan değil, çocuğun susuz kalmaması için çözüm bulan kazanır.