Devlet Ciddiyeti EŞOFMANLA OLMAZ...

Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü, öğretmenlerin kıyafetleriyle ilgili yeni bir denetim başlatmış.

Tayt, kot, tişört, mini etek, uzun sakal olmaz denmiş.
Haliyle kimi bu çağda kıyafet mi kaldı diye homurdanıyor, kimi de nihayet biri düzeltiyor diyor.
Ama aslında mesele, tayt ya da sakal değil mesele devletin temsil ciddiyeti.

Memur Sıradan Biri Değildir

Bakın, memur demek devletin yüzü demektir.
Vatandaş kapıdan içeri girdiğinde devletle ilk kez kimle muhatap olur?
Bir öğretmenle, doktorla, memurla, bir hemşireyle...
Yani devletin itibarı, o kişinin davranışında ve duruşundadır.
O yüzden ben nasıl istersem öyle giyinirim anlayışı devlet memurluğuyla bağdaşmaz.
Çünkü memur özel kişi değil, kamu görevi yapan kişidir.
Görev başında özgürlük değil, sorumluluk esastır.

Yönetmelik Varsa, Uygulamak da Görevdir

Türkiye’de 1982’den beri yürürlükte olan bir kılık kıyafet yönetmeliği var.
Bu yönetmelik, sade, temiz, uygar, aşırılıktan uzak ve ciddiyete uygun giyim şartını getiriyor.
Yani öyle rastgele değil kanuna dayalı bir kural.
Bugün bu yönetmelik hala yürürlükteyse, kimse ben tanımam diyemez.
Kural varsa, uygulamak herkesin görevidir.
Yoksa bir gün memur taytla gelir, öbür gün müdür şortla...
Devlet ciddiyeti moda ya göre değişmez.

Evet, Esneklik Olmalı Ama Ölçüsüzlük Değil

Tabiki hayat 1982’de kalmadı.
Zaman değişti, toplum değişti.
Kadın memurlar başörtüsüyle çalışabiliyor, erkek memurlar sakal bırakabiliyor.
Bunlar artık normal.
Ama bu serbestlik gevşeklik anlamına gelmemeli.
Evet, kravat takmak zor olabilir, kumaş pantolon rahat değildir,
ama devlet memuru rahatlığı değil, temsil sorumluluğunu düşünmelidir.
Bir öğretmen sınıfa tişörtle, bir müdür okula eşofmanla girerse,
yarın öğrenci de ben de böyle gelirim der.
Devlet örnek olur, özenti değil.

Modernlik, Disiplinsizlik Demek Değil

Bazıları hemen ama Avrupa’da memurlar rahat giyiniyor diyor.
Doğru, ama orada rahatlık disiplinsizlik değil, sadelik anlamına geliyor.
Bizde ise çoğu zaman serbestlik boşvermişliğe dönüşüyor.
O yüzden Türkiye’de devletin belli bir resmiyeti, belli bir vakar çizgisi korunmalı.
Devlet ciddiyetini korumak geri kalmışlık değil, tam tersine kurumsal kültürdür.

Öğretmenlik, Rol Model Meslektir

Öğretmen sadece ders anlatmaz, aynı zamanda örnek olur.
Öğrenci öğretmeninin kıyafetine, konuşmasına, davranışına bakarak şekillenir.
O yüzden öğretmen için ne giydiği önemsiz değildir.
Bir öğrenci için öğretmenim gibi olmak hala bir hayaldir.
O hayalin içinde saygı da vardır, duruş da, ciddiyet de.

Kılık Kıyafet Yasak Değil, Düzen Demektir

Evet, belki yönetmelik güncellenmeli, çağa göre revize edilmeli.
Ama kaldırılsın, herkes istediğini giysin demek,
devletin kurumsal kimliğini zedelemek olur.
Devletin ciddiyetini pantolonun markası değil, o pantolonun saygıyla giyilmesi gösterir.
Memur, özgürlüğüyle değil örnek duruşuyla hatırlanır.

Çünkü devlet dediğin, sakalın, taytın, tişörtünle değil
duruşunla temsil edilir.