13 Eylül 2025 - Cumartesi

Akçakoca Yukarı Mahalle'de Bir Yolculuk

81 Düzce Haber Köşe Yazarı Tarık Şahin "Akçakoca Yukarı Mahalle'de Bir Yolculuk" başlıklı yeni yazısını yayımladı.

Yazar - Tarık Şahin
Okuma Süresi: 5 dk.
Tarık Şahin

Tarık Şahin

-
Google News

Bu yazımızda sizleri Akçakoca’nın en eski yerleşimlerinden biri olan Yukarı Mahalle’de bir yolculuğa çıkardık. Her taşın, her ahşap kirişin, her pencere pervazının bize fısıldadığı hikâyeleri dinledik; evlerin diliyle konuştuk, sokakların kalbine kulak verdik

 

Zamanın Ahşapla Konuştuğu Yer: Akçakoca Yukarı Mahalle

Karadeniz’in sabah sisi henüz sokaklara çökmemişken, Akçakoca’nın Yukarı Mahallesi’ne adım attım. Bu mahalle, sadece bir yerleşim değil; geçmişin bugüne sızdığı, taşların ve ahşabın hafızaya dönüştüğü bir anlatı mekânı. Her ev, her sokak, her gölge bir zamanın izini taşıyor. Sanki Evliya Çelebi’nin kalemi buraya uğramamış olsa da, onun hayal gücü bu sokaklarda dolaşmış gibi.Taş temeller üzerine yükselen ahşap evler, iki yüzyıllık bir sessizliği taşıyor. Her pencere pervazı, her kapı tokmağı bir hikâye fısıldıyor. Bazısı bir gelinin çeyizinden kalma, bazısı bir marangozun son dokunuşu. Evler, sadece mimari değil; birer karakter gibi. Kimisi içine kapanık, kimisi cumbasıyla sokakla flört hâlinde.

Yukarı Mahalle’de On Ev, On Fısıltı

Karadeniz’in sisini ardıma alıp Yukarı Mahalle’nin taş sokaklarına girdim. Her adımda kulaklarıma bir ses doldu. Evler konuşuyordu; ben yürüdükçe biri susuyor, diğeri başlıyordu. On evin önünden geçtim, on ayrı monolog işittim. Ve her birinde geriye dönüp bakmaktan kendimi alamadım.

 

1. Ev – Mütevazı Başlangıç

“Ben tek katlıyım, küçük görünürüm,” dedi.
“Ama içimde büyük sofralar kuruldu.
Ocak başında edilen dualar, ekmeğe sürülen bereket hâlâ benimle.
Ben mahallenin ilk sabah selamıyım.”

 

2. Ev – Cumbalı Bekleyiş

Taş temel üzerinde yükselmiş, cumbasıyla bana baktı.
“Ben bekleyen gözlerin durağıyım,” dedi.
“Perde aralığından gizli bakışları sakladım.
Sevdanın utangaç adımlarını, ayrılığın sessiz ağıtını gördüm.”

 

 

 

3. Ev – Göçmen Hatırası

Ahşap duvarlarına yaslandım.
“Ben göçle gelen bir ailenin sığınağıyım,” dedi.
“Yabancı diller, yabancı dualar benim çatım altında birleşti.
Burada yeni bir kök salındı, ben o kökün tanığıyım.”

 

4. Ev – Marangozun Son Eseri

Köşede biraz yorgun duran bir ev.
“Benim ustam elleri nasırlı bir marangozdu,” dedi.
“Son eserini bana verdi, sonra göçüp gitti.
Her tahtamda onun nefesi, her çivimde onun alın teri durur.”

 

5. Ev – Bayram Sofrası

Kapısının önünde hayal ettim.
“Benim avlumda bayram sofraları kuruldu,” dedi.
“Çocuklar şeker toplarken güldü, büyükler helalleşirken ağladı.
Ben sevinçle hüznün aynı tabakta birleştiği evim.”

 

6. Ev – Genç ve Yeni

Modern görünümlü, geniş pencereli.
“Ben daha yeniyim,” dedi.
“Alçak tavanlarım, parlak camlarım var.
Ama kardeşlerimin hikâyeleri bende de yaşıyor.
Ben köprü gibiyim; dün ile yarın arasında.”

 

7. Ev – Ninenin Ninnisi

Bir köşeden bana seslendi.
“Benim duvarlarım ninniyle çınladı,” dedi.
“Nice bebek uyudu, nice anne dua etti.
Benim içim hâlâ mırıldanır: uyusun da büyüsün yavrular.”

 

 

8. Ev – Genç Kızın Penceresi

Dar sokaklara eğilmiş bir pencere.
“Benim perdem ardında bir genç kız oturdu,” dedi.
“Yüreği ilk defa çarptı, gözleri ilk defa titredi.
Ben ilk sevdanın, ilk hayalin şahidiyim.”

 

9. Ev – Gurbetçinin Vedası

Bir kapının önünde durdum.
“Benim eşiğimde ayakkabılar dizildi,” dedi.
“Bir oğul gurbet yoluna uğurlandı, bir ana gözyaşlarını içine akıttı.
Ben ayrılıkların sessiz duasıyım.”

 

10. Ev – Sessiz Derviş

Mahallenin ucunda, sanki inzivada duran bir ev.
“Ben çok konuşmam,” dedi.
“Duvarlarımda zikir yankılandı, odalarımda Kur’an sesi dolandı.
Ben Allah’a dönük bir dervişim; susarak söylerim, yıkılmadan beklerim.”

 

Son Söz

On evden geçtim. On ev konuştu. Her biri kendi duasını, kendi sırrını bana bıraktı. Ben yürüdüm ama her adımda geriye dönüp baktım. Çünkü Yukarı Mahalle’de evler susmaz.

Her ev bir hatıra, her sokak bir dua, her bakış bir dönüş.
Yukarı Mahalle sadece gezilmez.
Yukarı Mahalle dinlenir, hissedilir, anlatılır.

Bir sonraki yazımızda ise rotamızı Karadeniz’in serin rüzgârına açacak, Akçakoca Ceneviz Kalesi’nin tarihini, efsanelerini ve denize nazır görkemini sizlerle paylaşacağız.

#
Yorumlar (1)
Muharrem Yaman
14.09.2025 23:02
Maşallah abim ya evlerin dilinden de anlıyorsun harika bir yazı olmuş tebrik ediyorum seni maşallah
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.