29 Ağustos 2025 - Cuma

EŞREF BİTLİS PAŞA’NIN DÜZCE ZİYARETİ VE DÜZCELİLERİN TSK’ya YARDIMLARI

81 Düzce Haber Köşe Yazarı Doç. Dr. Fatih Özçelik'in "EŞREF BİTLİS PAŞA’NIN DÜZCE ZİYARETİ VE DÜZCELİLERİN TSK’ya YARDIMLARI" başlıklı yazısı yayımlandı.

Yazar - Doç.Dr. Fatih Özçelik
Okuma Süresi: 12 dk.
Doç.Dr. Fatih Özçelik

Doç.Dr. Fatih Özçelik

-
Google News

12 Eylül 1980 darbesi sonrasında, Türkiye’de ordu devletin en güçlü kurumu hâline gelmişti. Darbenin meşruiyetini pekiştirmek ve halk nezdinde orduya duyulan güveni artırmak için, “ordu-millet kaynaşması” sürekli vurgulandı. Bu bağlamda Kara Kuvvetleri’ni Güçlendirme Vakfı gibi yapılar üzerinden kampanyalar düzenlenmesi hem halkın desteğini görünür kılmak hem de ordunun toplum içindeki yerini sağlamlaştırmak için önemliydi. 1980’li yıllar, Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığının en yoğun hissedildiği dönemlerden biriydi. ABD’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı öncesi ve sonrası uyguladığı silah ambargosu, ordunun güçlendirilmesi ihtiyacını daha da acil hale getirmişti. Bu yüzden Güçlendirme Vakıfları aracılığıyla toplanan yardımlar, doğrudan silah, mühimmat ve araç-gereç teminine katkı sağlamayı hedefliyordu.

 Darbe sonrası atmosferde, halkın siyasi alandaki katılımı sınırlanırken, “milli görev” anlayışıyla orduya destek vermek teşvik edildi. Bu tür kampanyalara katılmak, vatandaşın hem devlete bağlılığını göstermesi hem de milli birlik içinde olduğunu kanıtlaması anlamına geliyordu. Düzce gibi şehirlerde, bu kampanyalar sadece maddi yardım toplamakla kalmadı. Aynı zamanda toplumun farklı kesimlerini (esnaf, öğrenciler, kamu görevlileri, çiftçiler) aynı amaç etrafında bir araya getiren bir toplumsal dayanışma vitrini oldu. Bu sayede, yerelde ordunun itibarı daha da güçlendirildi. Düzce’de de Türk Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı için büyük ya da küçük demeden yapılan bağışlar Ziraat Bankası Düzce Şubesi’ndeki hesaba yatırılıyordu. Düzceliler Türk ordusuna olan bağlılığını ve desteğini bir kez daha ortaya koyuyordu. İşte bu süreçte dönemin Bolu Jandarma Tugay Komutanı ve Bolu Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı Eşref Bitlis Paşa, 30 Ocak 1981 günü Düzce’ye geldi. Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen törende Eşref Bitlis yardımda bulunan hayırseverlere bizzat şilt ve teşekkür mektuplarını takdim etti.

Peki kimdir Eşref Bitlis? Asıl konumuza geçmeden 1993 yılında yaşadığı elim uçak kazasında hayatını kaybeden bu değerli komutanı daha yakından tanıyalım. Şimdi onun hayatına ve hizmetlerine kısaca göz atalım Orgeneral Eşref Bitlis, 1933 yılında Malatya’da dünyaya geldi. Harp Okulu’ndan mezuniyetinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin farklı kademelerinde görev aldı. 1974’te gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Albay rütbesiyle Kıbrıs Türk Alayı Komutanlığına atandı. Kıbrıs Türklerinin güvenliği için yapılan operasyonlarda etkinliğiyle öne çıktı. Bu görev, onun askerî kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu. Emrindeki birliklerle bir Rum alayını imha etti. Bitlis, yalnızca bir asker değil, aynı zamanda bulunduğu her görevde disiplinli, cesur ve vatansever kimliğiyle öne çıkan bir komutandı.

1978 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi ederek Bolu Komando Tugayı Komutanlığına getirildi. Disiplini ve liderliğiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nde saygı kazanan Bitlis, ilerleyen yıllarda daha kritik görevler üstlendi. 1990’lı yılların başında ise Jandarma Genel Komutanlığına atanarak Türk ordusunun en üst düzey komutanlarından biri oldu. Bitlis, görev yaptığı her yerde yalnızca askerî yönüyle değil, insana değer veren yaklaşımıyla da hatırlanıyordu.

Bitlis’in adı en çok, Güneydoğu’da terörle mücadeleye dair farklı bir strateji geliştirmesi ve bölgedeki sorunlara sadece askeri değil, sosyo-ekonomik çözümlerle yaklaşmayı önermesiyle anılmıştır. 17 Şubat 1993’te, Diyarbakır’a gitmek üzere Ankara Güvercinlik Askerî Havaalanı’ndan havalanan uçağı, kalkıştan yaklaşık dokuz dakika sonra düştü. Kazada Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis ve beraberindekiler hayatını kaybetti. Ölümünden bir hafta önce Suriye, İran ve Irak dışişleri bakanlarıyla görüşmeler yapması, PKK’yı bitirmeye yönelik girişimlerde bulunması ve “Çekiç Güç”ün ülkeden çıkarılması için yoğun çaba göstermesi, onun ölümünü sıradan bir kaza olmaktan çıkarmaktadır. Ölümü, resmi raporlarda “uçak kazası” olarak açıklansa da kamuoyunda hâlâ tartışmalı bir konudur. Uçağın sabotaj sonucu düşürülmüş olabileceği yönünde pek çok iddia ortaya atılmış, “düştü mü, düşürüldü mü?” sorusu cevapsız kalmıştır. Eşref Bitlis, aradan geçen yıllara rağmen Türk kamuoyunda vatan sevgisiyle hatırlanan, ölümü ise aydınlatılamamış bir asker olarak anılmaya devam etmektedir.

Türk Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı için başlatılan yardım kampanyası, Düzce’de adeta bir seferberliğe dönüşmüştü. Büyük küçük demeden yapılan bağışlar, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Düzce Şubesi’ndeki hesaba yatırılmaya devam ediyor. Öyle ki, Düzce Avcılar Kulübü’nün son olarak yaptığı 110 bin liralık bağış, rakamları daha da yukarı taşıdı. 30 Ocak itibarıyla toplanan miktar tam 2 milyon 516 bin 363 lira oldu.

Düzcelilerin kampanyaya gösterdiği yoğun ilgi üzerine, Kıbrıs’taki başarılarıyla ülke gündemine giren Bolu Jandarma Tugay Komutanı ve Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı Eşref Bitlis Paşa Düzce’ye geldi. Cuma günü saat 15.00’te Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapılan toplantıya Düzce Kaymakamı Muammer Durak, İl Emniyet Müdürü ve basın mensupları da katıldı. Toplantıda, bağış yapanlara şilt ve teşekkür mektupları bizzat Eşref Bitlis Paşa tarafından takdim edildi. Münevver Ustaoğlu, Türk Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı adına 40 dönümlük tarla bağışladı. İlkokul öğretmenleri ve öğrencileri, kendi aralarında topladıkları yardımla kampanyaya katıldılar; bu katkının şilti ve teşekkür mektubu onların adına İlköğretim Müdürü Senayi Aksoy’a verildi. Düzce Vergi Dairesi’nin yaptığı bağışların şilti ise kurum adına Vergi Dairesi Müdür Yardımcısı tarafından alındı. Bunun yanında Düzce Avcılık ve Atıcılık Kulübü Başkanı Ahmet Balkancı, T.C. Ziraat Bankası Düzce Şube Müdürü Erdoğan Tuğrul, Aran Ticaret sahipleri ve Keresteci Hamit Şerifoğlu da vakfa yaptıkları katkılardan ötürü teşekkür ve şilt ile onurlandırıldılar. Toplantıda söz alan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Üstüner, önemli bir mesaj verdi: “Türk Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na yapılacak asıl büyük yardımlar bundan sonra gelecek” dedi. Ayrıca Üstüner, Eşref Bitlis’i Mart ayında tekrar Düzce’ye davet etti. Ve gerçekten de daha üzerinden günler geçmeden bu sözler karşılık buldu. 2 Şubat itibariyle Düzce’den iki önemli bağış daha geldi: Hilal Gösterişli teberru hesabına 50.000 lira yatırdı. Aslan Balcan adlı hayırsever de aynı hesaba 50.000 lira bağışladı. Bu iki katkıyla birlikte, Türk Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na yapılan toplam bağış miktarı 2.651.365 liraya ulaştı.

Kaynak: Düzce Postası. 30 Ocak 1981

 

Toplantıda konuşan Bolu Jandarma Komando Tugayı Komutanı Eşref Bitlis Paşa, Düzcelilerin yardım kampanyasına gösterdiği büyük ilgiye özel bir vurgu yaptı. Yapılan yardımların, Türk Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı nezdinde son derece kıymetli olduğunu dile getiren Bitlis, Düzce’den gelen bağışların yüksek miktarıyla dikkat çektiğini ve bunun da halkın ordusuna duyduğu sevginin en açık göstergesi olduğunu ifade etti. Konuşmasında ayrıca Düzce Avcılık ve Atıcılık Kulübü’ne ayrı bir parantez açarak, kulüp başkanı Ahmet Balkancı’ya özellikle teşekkür etti. Bitlis, “Düzceli atıcıların katkısı bizim için çok değerlidir. Bolu Jandarma Tugayı’nın kapıları sizlere her zaman açıktır. Poligonlarımız Düzceli atıcıların hizmetindedir; sizleri misafir etmekten daima mutluluk duyarız” diyerek kulüp üyelerini onurlandırdı.

O günü ve Eşref Bitlis’in Düzce ziyaretini konuşmak için, Düzcelilerin yakından tanıdığı Sayın Ahmet Balkancı ile köyündeki evinde bir araya geldik. Ahmet Balkancı, 1972 yılından bu yana Düzce Avcılık ve Atıcılık Derneği Başkanlığı görevini sürdürüyor. Yalnızca kendi ailesinden birçok avcı ve atıcı yetiştirmekle kalmamış; aynı zamanda Düzce’de ulusal ve uluslararası arenada başarıyla yarışan pek çok sporcunun da yetişmesine öncülük etmiş bir isim. Onun gayretleri sayesinde Düzce, yalnızca bir şehir değil, aynı zamanda avcılık ve atıcılık sporunun Türkiye’deki önemli merkezlerinden biri hâline gelmiştir. Bu yönüyle Balkancı, Düzce’nin spor ve kültür hayatına damgasını vuran, ardında kalıcı izler bırakan öncü bir kişilik olarak öne çıkmaktadır.

Ahmet Balkancı, o günleri şöyle anlatıyor:

“12 Eylül darbesinin ardından askeri yönetimle birlikte avcılık ve atıcılık konusu sıkıntılı bir hâl almıştı. Ancak biz bu sorunu, Eşref Bitlis Paşa sayesinde çözebildik. O dönem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarının karşılanması için yardımlar toplanıyordu. Biz de üyelerimizden elde ettiğimiz aidatlarla tam 110 bin lirayı Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na bağışladık. Bu bağışımız Eşref Bitlis Paşa’nın çok hoşuna gitti. Toplantıda bizi övdü, ayrıca Bolu Jandarma Komando Tugayı’na davet ederek oradaki poligonları istediğimiz zaman kullanabileceğimizi söyledi. Ben de bu davete icabet ettim, yanlış hatırlamıyorsam iki kez oraya gittim. Her gidişimde Eşref Bitlis Paşa bizi bizzat karşıladı, sohbet etti. Hakikaten çok vakur bir askerdi. Disipliniyle, kişiliğiyle, çevikliğiyle, adeta cıva gibiydi. Fizikî yapısı ve duruşuyla askerlik ruhunu tam anlamıyla yansıtıyordu.”

Balkancı, o günlerde yaşanan bir başka olayı da hatırlatıyor:

“Darbenin hemen ardından bizim üyelerimizin 58 silahı toplanmış ve Ankara’ya götürülmüştü. Uzun süre geri verilmedi. Ancak Eşref Bitlis’in devreye girmesi ve güveni sayesinde bu silahlar sahiplerine iade edildi. Bu durum, onun bize duyduğu güvenin en açık göstergesiydi. Yalnız benim silahımı geri vermediler; çünkü benimkisi fazladan mermi alabilen özel bir tabancaydı. Onun yerine bana Bolu’daki Silah Masası Amiri’nin tabancası verildi. O dönem ruhsat almak da büyük sıkıntıydı. Ama yine Eşref Bitlis’in desteğiyle bu sorunları aşabildik. Sadece o dönemde tam 6.250 ruhsat düzenledik. Ruhsat alamayan köylerden ve şehirlerden insanlar bize geliyordu. İşte bütün bu süreçte Eşref Bitlis’in yardımları ve desteği her zaman yanımızda oldu.”

 

12 Eylül sonrasında Türkiye’nin birçok şehrinde olduğu gibi Düzce’de de Kara Kuvvetleri’ni Güçlendirme Vakfı için düzenlenen kampanyalar, aslında yalnızca birer bağış değil, ordu-millet kaynaşmasının en somut göstergesiydi. Düzceliler, büyük küçük demeden yaptıkları katkılarla ordusuna duyduğu sevgiyi ve güveni ortaya koydu. Toplanan yardımlar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin daha güçlü hâle gelmesine katkı sağlarken, aynı zamanda şehrin toplumsal hafızasında da önemli bir yer edindi. Bu sürecin en canlı tanıklarından biri olan Ahmet Balkancı’nın anlattıkları da o yılların ruhunu ortaya koyuyor. Düzceli avcıların ve atıcıların bağışları, Eşref Bitlis Paşa’nın gönlünde ayrı bir yer bulmuş; Paşa, sadece teşekkür etmekle kalmamış, Tugay’ın kapılarını onlara açarak güvenini göstermiştir. Silahların iadesinden ruhsat sorunlarının çözümüne kadar birçok konuda Eşref Bitlis’in desteği, Düzce’nin unutulmaz bir hafızasına dönüşmüştür. Bugün geriye dönüp bakıldığında, Düzce halkının bu dayanışması hem Mehmetçik’e duyulan sevginin hem de toplumsal birliktelik ruhunun güçlü bir hatırlatıcısı olarak değerini korumaktadır…

#
Yorumlar (2)
Abdullah Çelebioğlu
31.08.2025 16:07
Herzaman olduğu gibi yine çok anlamlı yine muhteşem bir köşe yazısı...Köşe yazısı ama makale niteliğinde... maşallah Fatih hocam... varolun
Ahmet B.
29.08.2025 21:57
Düzcenin avcılık ve atıcılık camiasının yaşayan efsanesi.. Allah uzun ömürler versin inşallah
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.