14 Şubat 2023 - Salı

1957 ABANT DEPREMİ (2)

1957 ABANT DEPREMİ (2)

Yazar - Doç. Dr. Fatih Özçelik
Okuma Süresi: 12 dk.
Doç. Dr. Fatih Özçelik

Doç. Dr. Fatih Özçelik

-
Google News

Değerli 81Düzce Haber okuyucuları geçen hafta kaldığımız yerden 1957 Abant Depremi’ni
anlatmaya devam edelim. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar deprem haberini Zonguldak’ta almıştı. Aynı
gün seyahat programını değiştirerek saat 14.45’de otomobille Zonguldak’tan hareket ederek saat 17.40
da Bolu’ya geldi. Beraberinde Amerikan yardım heyeti başkanı ile Bolu eski valisi olan Zonguldak
valisi Celalettin Ünseli’de vardı. Yeniçağ’da Bolu Valisi ve şehrin ileri gelenleri tarafından karşılandı.
Bolu şehir merkezine yaklaştığında da Bolu’ya gelmiş olan Dâhiliye Ve-kili Namık Gedik ve
Jandarma Umum Kumandanı tarafından da karşılandı ve sonra hep birlikte Bolu şehir merkezine
gidildi. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar Bolu’da çok kalabalık bir vatandaş topluluğu tarafından
bekleniyordu. Adliye binası önünde Bolululara hitaben bir konuşma yaptı ve şunları söyledi:
“Bolulular geçmiş olsun. Teessürünüzü paylaşmaya geldim. Çok yakında yıkılan ve hasara uğrayan
evlerinizin yerine yenileri yapılacaktır. Siz sağ olun. Felâketleriniz en kısa zamanda saadete
çevrilecektir. Bundan bütün Boluluların emin olsun.” Sonrada şehri gezerek hasara uğrayan binaları
gördü ve ilgililerden alınan tedbirler ile depremin meydana getirdiği hasar hakkında bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar beraberindekilerle beraber saat 19.30 Bolu’dan ayrıldı.
27 Mayıs sabahı Dâhiliye Vekili Dr. Namık Gedik beraberindekilerle birlikte Bolu’dan
Düzce’ye gitti. Düzce’de hasar gören yerleri gezdi ve Düzce’deki depremin meydana getirdiği hasarı
yerinde tespit etti. Gerek Düzce merkez de gerekse Üskübü köyünde alınan tedbirleri yerinde gördü.
Düzce kaymakamına ve diğer yetkililere bir takım talimatlar verdi. Düzcelilere yaptığı konuşmasında
depremin verdiği zararın en yakın zamanda giderileceğini söyledi. Geçmiş olsun dileklerinde bulundu
ve sonra Bolu’ya döndü. Bolu’da Kızılay Genel merkezi ile şubelerinden, civar kaza ve vilâyetlerden
gönderilen yardım malzemelerinin ve gıda maddelerinin düzenli dağıtımının sağlanması için gerekli
direktifleri verdi. Bir sağlık ekibi ve gerekli sıhhi malzeme ile Bolu’ya gelen sıhhat ve içtimai
Muavenet Vekili Dr. Nafiz Körez’de, Bolu’da lüzumlu temasları yaptıktan ve alınan sağlık tedbirlerini
de yerinde gördükten sonra depremden en fazla zarar gören Mudurnu köylerine hareket etti.
Düzce kazasının genelinde 300’den fazla ev hasara uğradı. Şehir merkezinde ise Yeşilyurt
oteli, Trabzon oteli, taş ambar ağır hasar aldı. Bu binalar tahliye edildi ve etrafına nöbetçiler kondu.
Düzce’ye su dağıtan 20 metre boyundaki su deposu yıkıldı yanındaki samanlığı ve yolu tahrip etti.
Aynı gün İstanbul’dan Düzce’ye üç kamyonla çadır ve ekmek gönderilmişse de bunlar acele olarak
Bolu’ya gönderildi. Belediye ekiplerinin yaptıkları incelemelerde 72 bina hasara uğramış, bunların 14
tanesi oturulamayacak durumda olduklarından tahliye edilmiştir. Düzceliler geceyi yardım
çadırlarında veya kendi imkânları ile yaptıkları barakalarda geçirdiler. Evleri hasarlı olmasa bile
vatandaş bu feci afetin korkusundan evlerine giremedi. Ayrıca deprem sonrası meydana gelen artçı
sarsıntılarda Düzcelilerin korkusunu daha da arttırdı. Kaymakamlık ve Jandarma binaları da tahliye
edildi. Kaymakamlık Tekel binasına, Adliye’de ortaokula nakledildi. Kaymakam Tevfik Kurma’nın
emri ile okulların sınavları ertelendi. Kandilli Rasathanesi'nin tespitlerine göre 26 Mayıs'tan 28
Mayıs'a kadar irili ufaklı 430 artçı şok gerçekleşti. Bu durum da Düzce'deki hasarlı bina sayısını
gittikçe arttırmaktaydı. Cumhuriyet devrinin ikinci büyük depremini yaşayan Bolu merkezde birçok
binaların çatlaması ve kısmen oturulamaz hale gelmiş olması ile vitrin ve pencere camlarının harap
oluşu hemen hemen bütün bacaların yıkılması veya yıkılmaya yüz tutmuş olması gibi hasarlara
rağmen sarsıntının gündüz oluşu sebebiyle fazla can kaybı olmadı. Bolu şehir merkezinde 2 ölü 27
yaralı vardı. Depremin merkez üssü Abant’ta bulunan Eski Abant oteli yıkıldı ve 3 kişi hayatını

kaybetti. En fazla insan kaybının yaşandığı yer, 12 kişinin hayatını kaybettiği Mudurnu kazasına bağlı
Almacık Dere köyüdür.
Devlet hızlı bir şekilde felâketzedelerin yaralarını sarmaya başladı. Felâket haber alınır
alınmaz deprem bölgesine 1 doktor, 2 hemşire, 2 gönüllü hemşire, 150 kişilik ilaç ve pansuman
malzemesi gönderildi. Bölgeye sevk edilen askeri birliklerde enkaz kaldırma çalışmalarına başladı.
Ankara’dan ilk yardım ekipleriyle 2927 çadır gönderildi. Askeri birliklerden 250 çadırla 2000
battaniye, tereyağı, gaz, ekmek, peynir gibi maddeler gönderildi. Birinci Ordu Sakarya
kumandanlığından da çadır, battaniye ve ekmek gönderildi. Ankara Kızılay merkezi, deprem bölgesine
süt tozu, peynir, çadır gönderdi. Kızılay İstanbul merkezi de deprem bölgesine 10 ton un gönderdi.
Kızılay’a bağlı sağlık ekipleri bütün köyleri dolaşarak depremzedelerin en ufak yaralarını dahi tedavi
etmeye çalıştılar. Deprem haber alınır alınmaz yurdun her köşesinden Düzce ve Bolu’ya üzüntü
telgrafları çekildi. Bu telgraflarda derhal yardım kampanyası açılıp yakın zamanda felâketten zarar
gören vatandaşlara bol miktarda para, yiyecek ve giyecek temini için çalışıldığı bildirildi.
Depremzedeler için Amerikan Kızılhaç’ı tarafından Kızılay’a 5000 dolar gönderildi. Ayrıca buna ilave
olarak Amerikan Kızılhaç’ı Gençlik Teşkilatı’na üye olan öğrenciler tarafından sağlanan yardım
malzemeleri de Amerikan Büyükelçiliği vasıtasıyla Kızılay’a gönderildi. Düzce’de depremin
yaralarını hızlı ve koordineli bir şekilde sarabilmek için bir yardım komitesi oluşturuldu. Komite
üyeleri mesai gözetmeksizin hızlı bir çalışma sürecine girdiler. Faaliyetlerine başlayan yardım
komitesi ilk olarak barakalık tahta ve çivi dağıtımına başladı. Dağıtım Düzce Kızılay Şubesi tarafından
önceden tespit edilmiş acil ihtiyaç sahiplerine yapıldı. Hem Abant hem de Fethiye depremlerinde
kiracı olsa dahi evleri yıkılanları hızlı bir şekilde ev sahibi yapmak amacı ile meclise bir kanun
layihası verilmiştir. Bütçe encümeninde layiha görüşülmüş ve kabul edilmiştir. Kanun layihasına göre
Bolu, Düzce, Sakarya ve civarı ile Fethiye, Muğla ve Aydın civarında son depremlerde evleri hasar
görenlere birer ev yapılacaktır. Layihaya göre hükümet bu işe 50 milyon lira ayıracaktır. 20 maddelik
layihadaki hükümlere göre bu bölgelerde evi olanlarla kirada oturan vatandaşlara 20 sene vade ile
faizsiz ödemek şartı ile birer ev yapılacaktır. Düzce ve Yığılca kazalarında depremden zarar gören
genel bütçeden aylık ve ücret alan memur ve müstahdemlerle emekli, dul ve yetimlere ikişer aylık
nispetinde avans verilmesi Bakanlar Kurulu'nca kararlaştırıldı. Bu kapsamda Yığılca kazasında çeşitli
dairelerde görev yapan ve depremden maddeten ve manen zarar gören otuz memura bakanlar kurulu
kararıyla toplam 5.365 lira ödeme yapıldı.
24 Nisan 1957 tarihinde meydana gelen Fethiye depreminin yaralarını sarabilmek amacıyla
Büyük Millet Meclisi'nde yer sarsıntısında zarar görenlere yapılacak bir yardım kanunu
hazırlanmaktaydı. Yardım kanunu komisyonda bulunduğu sırada Abant depreminin meydana gelmesi
üzerine komisyonda görüşülen yardım kanununa Bolu ve kazaları da eklenmiştir. Depremden zarar
gören bölgeler için öngörülen yardım fonu 20.000.000 lira civarındayken, Bolu milletvekilleri İhsan
Gülez ve Reşat Akşemsettinoğlu'nun çabalarıyla fon 100.000.000 lira civarına çıkartıldı.
Muğla, Denizli, Bolu, Aydın ve Sakarya vilâyetleri dâhilinde meydana gelen yer sarsıntısında
zarar görenlere yapılacak yardım hakkındaki kanun 14 Haziran 1957'de acele olarak gündeme alındı
ve TBMM’de kabul edildi. Kanun, 20 Haziran 1957'de Resmi Gazete'de yayınlandı ve yürürlüğe
girdi. Muğla, Denizli, Aydın, Sakarya ve Bolu vilâyetlerindeki depremden hasar gören vatandaşların
acılarını dindirecek olan yardım kanunu esasta 50.000.000 lira olup Devlet Orman İşletmeleri'nce
kerestelerin parasız verilmesi, harç vergilerinden muaf tutulması ve yirmi yıl gibi uzun bir vadenin
faizsiz oluşu devlete 50.000.000 lira daha yüklemekle yardım 100.000.000 lirayı bulmaktadır. Resmi
binaların inşa ve tamiratı bu miktarın dışında tutuldu.
Abant depremi meydana gelince Kızılay’ın hem Ankara hem de İstanbul şubeleri hemen
harekete geçmiş başta çadır, battaniye, süt ve un olmak üzere birçok malzemeyi Düzce'ye en kısa

zamanda ulaştırmışlardır. Ancak Düzce'nin Kızılay Şubesi'nde üzücü bir hadise yaşanmıştır. Ömer
Turan adında bir vatandaşın ihbarı üzerine Düzce Kaymakam vekili yanına Düzce Hükümet tabibi ile
belediyeden bir zabıta memuru alarak Düzce Kızılay Şubesi'nin deposunda bir araştırma yapmıştır.
Deprem felâketi üzerine yaklaşık yedi ay önce yardım için Düzce Kızılay Şubesi'ne gönderilen 135
çuval undan 45 çuval un kurtlu bulundu. Ayrıca ekmek yapıp okullardaki fakir çocuklara öğle
yemeklerinde dağıtılmak amacıyla fırına gönderildiği ifade edilen 29 çuval unda, gönderildiği fırında
yapılan incelemede hepsinin kurtlu olduğu görüldü. Bu durum üzerine Kızılay Genel Merkezi
tarafından hem depo da kurtlu malzemelerin bulunması hem de depremzedeler için gönderilen
malzemelerin 6-7 aydır ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaması nedeniyle sorumlular hakkında soruşturma
başlatıldı. Depoda bulunan 90 çuval yerli un, 10 çuval makarna, 5 çuval pirinç, 2 çuval şeker, 1 sandık
püsküvit, 2 sandık reçel, 89 paket migros un, 78 paket süt tozu, peynir ve yağa herhangi bir şey
olmadığı tespit edildi. Bu maddelerin derhal rutubetsiz bir yere nakli veya kullanılması gerektiği
Hükümet tabibi tarafından bir raporla belirtildi. Soruşturmayı yapan müfettişler Düzce Kızılay Şubesi
yöneticilerini görevden aldılar. Bunun üzerine 24 Aralık 1957 tarihinde toplanan üyeler geçici 5 kişilik
idare heyeti oluşturuldu ve geçici başkanlığa Afer Tütüncüoğlu seçildi. Değerli 81Düzce Haber
okuyucuları bu hafta da bize ayrılan sütunun sonuna geldik. Haftaya yeni bir yazı ile karşınızda
olacağız. Esen kalın…
Bazı köylerde yıkım büyük olmuştur. Canlarını ve kırılmayan bazı eşyalarını kurtaranlardan bir aile.
Römorklarını ev haline getirmişler. Yukarıda, halı ve kilim ile üstünü örttükleri römorkta oturan baba ile
çocukları görülmektedir.
 Depremden sonra halkın ilk koştuğu yer fırınlar olmuştur. Yukarıda bir fırının önünde uzun bir
kuyruk görülmektedir.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet turkce altyazili porno vaporesso deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort deneme bonusu medyum en iyi bahis siteleri