19 Ocak 2023 - Perşembe

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DÜZCE (I)

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DÜZCE (I)

Yazar - Doç. Dr. Fatih Özçelik
Okuma Süresi: 9 dk.
Doç. Dr. Fatih Özçelik

Doç. Dr. Fatih Özçelik

-
Google News

Değerli 81Düzce Haber okuyucuları, sizler için Milli Mücadele döneminin başlamasından
bitişine kadar ki süreçte Düzce’yi ele alan uzun bir yazı dizisi hazırladık. Yaklaşık 8 hafta sürecek bu
yazı dizisinde merak ettiğiniz birçok konuya açıklık getirmiş olacağız. 30 Ekim 1918 Mondros
Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi Düzce ve çevresinde
de Birinci Dünya Savaşı’yla yaşanan yenilgi ve yorgunluk psikolojisi hâkimdi. Savaşın getirdiği
ekonomik ve sosyal çöküntüyü köy ve kasabalarda daha açık görmek mümkündü. Cephelerden
memleketlerine dönebilenler artık savaşın izlerinden kurtulup geleceklerini kurma kaygısı taşımaya
başlamışlardı. Askerde yedek subay olarak görev yapan Düzceli gençler ise, savaş nedeni ile ara
vermek zorunda oldukları eğitimlerini tamamlamak için İstanbul’a gittiler. Fakat İstanbul’un fiilen
işgal edilmiş olması bu fırsatı da ellerinden aldı. Bu Düzceli gençler memleketlerine dönerek ne
yapacakları konusunda fikri olmayan kalabalıkların zorunlu birer üyesi olmuşlardı. Bu arada Mondros
Mütarekesi’nin haksız uygulamaları ve Mütareke’ye binaen yapılan işgaller memleketin her tarafında
olduğu gibi Düzce ve çevresinde de tepkilere yol açtı. İtilaf Devletleri’nin yöreye Mütareke şartlarının
uygulanıp uygulanmadığını kontrol amacıyla gönderdiği subaylar, gayr-i müslimlerin de kışkırtması ile
yerel idarecilere ve halka karşı saygısız bir tavır takınıyorlardı. İlk tepkilerin ortaya çıkışında da bu
saygısız tavırlar etkili olmuştu. Bu süreçte gayr-i müslimlerin yaptığı taşkınlıklar, özellikle de savaş
döneminde tehcire tabi tutulan ve savaştan sonra geri dönen Düzceli ve Bolulu Ermenilerin halkın
idari ve şahsi hukukunu hiçe sayan davranışları tepkilerin büyümesinde etkili oldu. Tepkiler giderek
örgütlü hale gelmeye başladı. Bir de İzmir’in işgal edilmesi ve işgal sırasında uygulanan vahşet “Milli
Mücadele Ruhu”nun oluşmasında bir hayli etkili oldu. 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’nin
imzalanmasında Düzce işgal edilmemiş olsa da Düzce’nin hemen yanı başı İzmit, Sapanca, Arifiye ve
Geyve İngiliz kontrolüne geçmişti. Kömür havzası olması nedeni ile de Ereğli ve Zonguldak Fransızların
asker çıkardığı bölgelerden olmuştu. Kısaca bu dönemde Düzce’nin işgal edilmesi an meselesiydi.
Mondros Mütarekesi’nin ardından Bolu ve yöresinde ilk ulusal örgütlenme Gerede’de
oluşturuldu. Gerede Jandarma Komutanının yardımı ile kurulan ulusal örgütün başkanı Dr. Zihni Bey
(Ülgen) oldu. Üyeleri ise Reşat Bey, Gerede Kadısı Mehmed Cemil Efendi, Belediye Reisi Dayıoğlu
Mithat Bey’di. Bu esnada Mustafa Kemal’in emri ile Kastamonu’ya atanan Albay Osman Bey, Bolu’ya
geldi. Bolu’nun İstanbul ile irtibatının henüz kesilmediğini gördü ve Mutasarrıflığa giderek İstanbul ile
irtibatın kesilmesini istedi. Ancak Bolu Mutasarrıfı olan Ali Haydar Bey İstanbul ile ilişkileri kesme
konusunda gevşek davranıyordu. Küçük Mithat olarak bilinen ve İstanbul’un politikalarını
desteklemeyen Mithat Kemal Bey/Algüloğlu yanına aldığı az kuvvetle ve toplama birliği ile
telgrafhaneye giderek Bolu ileri gelenlerini yanına çağırdı ve Sivas kongresi kararlarını gelenlere
açıkladı. Böylece 22 Eylül 1919’da Kuvây-ı Milliye’nin Bolu temsilcisi Mithat Kemal Bey tarafından
Bolu Mutasarrıfı Vekili sıfatıyla Damat Ferid Paşa aleyhinde çekilen telgraf ile Bolu ile İstanbul’un
bağlantısı kesildi. Mithat Kemal Bey’in liderliğinde Bolu’da başlayan Milli Mücadele yanlısı çalışmalara
kısa bir süre sonra Mutasarrıf Ali Haydar Bey de katıldı. 29 Eylül 1919’da Mustafa Kemal Paşa’ya
çektiği bir telgrafta bu durumu açıkladı. 27 Eylül’de de Mithat Kemal Bey’in uyarısı ile Mudurnu da
İstanbul ile olan ilişiğini keserek Milli Mücadele yanlısı bir tavır sergiledi.

Bölgede hem İstanbul yönetiminin hem de Milli Mücadele’nin tam olarak otoriteyi
sağlayamaması eşkıyalık hareketlerinin ortaya çıkışında etkili oldu. Yörede ortaya çıkan eşkıyalık
hareketlerine binaen İstanbul Hükümeti 1 Aralık 1919’dan itibaren Düzce ve İzmit’te ve de aynı gün
Zonguldak’ta Ocak sonuna kadar sıkıyönetim ilan etti. Fakat bu durum halkı rahatlatmaya
yetmemiştir. Çünkü bölgede bulunan 32. alay tüm yöreyi savunacak, halkın can ve mal güvenliğini
sağlayacak güce sahip değildi ve bu nedenle asayiş bir türlü sağlanamadı. Nitekim söz konusu sıkı
yönetim süresi zarfında Düzce’de üç kişi öldürüldü ve Bolu’da yetmiş suçlu yakalandı. Düzce ve
çevresinde bu karışıklıklar ve asayişsizlikler sürerken Milli Mücadele yanlıları ile İstanbul Hükümeti
yanlılarının hâkimiyet mücadelesi aralıksız devam etmekteydi.
Bolu ve Düzce yöresinde Sivas Kongresi ile birlikte Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurma
çalışmaları başlatılmıştı. Bolu’da merkez ve kaza teşkilatlarının kurulmasında Doktor Fuat Bey önemli
rol oynadı. 15 Ekim 1919’da da Doktor Fuat Bey başkanlığında Bolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
teşkilatlandırıldı ve faaliyetlerine başladı. Osmanlı Mebûsan Meclisi’nin tekrar toplanacağı haberi
üzerine cemiyet 14 Aralık 1919’da yaptığı toplantıda Bolu’dan İstanbul’a gidecek olan mebûsları seçti.
Bu isimler ise: Nuhzâde Mehmed Vasfi, Müftü Ahmed Tayyâr Bey, Yâver Cevad Abbas ve Tunalı Hilmi
Bey’idi.
Mart 1920’de İstanbul’da Ali Rıza Paşa Kabinesi istifa edince Düzce ileri gelenleri, yeni
kurulacak hükümetin millî isteklere göre kurulması yönünde telgraf çekmeye karar verdiler. Bu
maksatla Düzce’nin ileri gelenleri, İstanbul’a Sefer Bey’in de imzasının olduğu bir telgraf çektiler.
Düzcelilerin çektiği bu telgraf 5 Mart 1920’de Meclis-i Mebusan’da okundu ve mebuslar tarafından
olumlu karşılandı. Ancak 16 Mart 1920’de İstanbul’un resmen işgalinin gerçekleşmesinin ardından
son Osmanlı Mebusan Meclisi dağıtıldı. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa meclisin Ankara’da
toplanacağını bir genelge ile tüm yurda duyurdu. Mustafa Kemal Paşa’nın bu çağrısı üzerine Son
Osmanlı Mebusan Meclisi Başkanı Celalettin Arif Bey ve İsmet İnönü’nün de içinde bulunduğu heyet
İstanbul’dan Ankara’ya gitmek için İstanbul’dan yola çıktı. Sekiz kişilik heyet 28 Mart’ta Düzce’ye
geldi. Aynı gün Mustafa Kemal Paşa, Düzce’de bulunan Mebusan Meclisi Başkanı Celaleddin Arif
Bey’e bir telgraf çekti. Yeni toplanacak olağanüstü meclisten ve bunun halka duyurulmasından
bahsetti. Celalettin Arif Bey Ankara ile aynı fikirde olduğunu belirterek durumu halk ile paylaşmak ve
konuyu halka duyurmak için Düzce’de Ayıntap Kıraathanesi’nde bir toplantı yapmaya karar verdi.
Fakat güvenlik sebebi ile toplantı iptal edildi. Heyet aynı gün Bolu’ya gitti.
Yeni meclisin açılma çalışmaları sürerken 1 Nisan 1920’de Hacı Abdülvahhab (eski mebus),
İlyaszâde Şükrü, Dr. Fuad ve Hacı Abdullah Nuri Efendi Bolu yöresinden Ankara’ya gönderilmek için
seçildiler. Fakat Hacı Abdülvahhab bu göreve itiraz ederek Ankara’ya gitmedi. Büyük Millet
Meclisi’nin açılma çalışmaları sürerken Kuvay-ı Milliye’nin de bölgedeki teşkilatlanması devam
ediyordu. 8 Nisan 1920’de Bolu Kuva-yı Milliye Heyeti’ne; Dr. Şuayip Nuri, İrfan, Hacı Rasih, Hacı
Servet, Hacı Emin, Hafız Vehbi, Sabri, Çataklızâde Zeki, Eczacı Faik, Mithat Kemal ve Tahir Beyler
seçildi.
Gerede ve Bolu’dan sonra da Göynük’te ileri gelenlerce Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu ve
buna bağlı olarak da Akşemseddin Müfrezesi adı ile askeri bir teşkilat oluşturuldu. Mudurnu’da da bir
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulduğu bilinmektedir. Düzce’de de Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
Bulgaristan’dan gelip Düzce’ye yerleşen ve eşraftan olan Çırpanlı Selim Ağa’nın oğlu Nuri Efendi
kurmuştur. Çakmanzade Ahmed, Kürtzade Mehmet Sıtkı Efendi ve Belediye Başkanı Hüseyin Remzi

Bey ona bu teşkilatı kurmasında yardımcı olmuşlardır. Değerli 81Düzce Haber okuyucuları bu hafta da
bize ayrılan sütunun sonuna geldik. Haftaya yazımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet turkce altyazili porno vaporesso deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort deneme bonusu medyum en iyi bahis siteleri