22 Aralık 2022 - Perşembe

ROMA’DA DÜZCELİ BİR KOMUTAN: MARCUS AURELİUS ANTONİNUS (I)

ROMA’DA DÜZCELİ BİR KOMUTAN: MARCUS AURELİUS ANTONİNUS (I)

Yazar - Doç. Dr. Fatih Özçelik
Okuma Süresi: 7 dk.
Doç. Dr. Fatih Özçelik

Doç. Dr. Fatih Özçelik

-
Google News

Değerli 81Düzce Haber okurları Bitinya bölgesindeki Prusias ad Hypium kenti M.Ö. 74’te
miras yolu ile Romalıların egemenliğine girmişti. Roma İmparatorluk döneminde Prusias kenti büyük
imar faaliyetlerine sahne oldu ve zenginleşti. Büyük ve abidevi binalar inşa edildi. Prusias’ın
öneminin ve zenginliğinin kaynağı; sulanabilir ve bereketli bir ovaya sahip olmasının yanı sıra Roma
yol sistemi içerisinde stratejik bir yerde de bulunmasıydı. Bunun yanında Hypios(Melen) ırmağının
taşımacılığa uygun olması, taşımacılık sistemiyle denize ulaşılabilmesi ve Dia(Akçakoca)’nın Prusias’ın
limanı olması kentin önemini daha da arttırmıştı. Bu değere kanıt olarak kentin özerk bir yapıya sahip
olmasını da gösterebiliriz. Zira Konuralp’te bulunan yazıtlarda kentin iç idaresinde serbest, dış
siyasetinde Roma’ya bağlı bir kent devleti olduğunu görmekteyiz. İmparator Vespasianus döneminde
(M.S. 69-79) Prusias ad Hypium kenti, ilk defa sikke yani para basmaya da başlamıştır. Prusias kenti
zenginliğini bastırdığı sikkelerin üzerinde de sıklıkla betimlemiştir. Özellikle M.S. 1. yüzyıldan itibaren
kentin önemli bir ticari atılım gerçekleştirdiğini ve Roma İmparatorluğunun bu kente kalkınmada
öncelik verdiğini söyleyebiliriz. Zira İmparatorluğun hem sosyo-ekonomik hem jeo-stratejik açıdan
önemli hem de potansiyeli olan Anadolu kentlerine kalkınmada öncelik verdiğini ve kentleri bu yönde
desteklediğini bilmekteyiz.
Hadrianus (M.S. 117-138), Caracalla (M.S. 211-217) ve Elagabalus (M.S. 218-222) olmak üzere
üç Roma İmparatorunun kenti ziyaret ettiklerini ve bir süre kentte zaman geçirdiklerini yine
yazıtlardan öğreniyoruz. Buradan Prusias’ın, İmparatorlar nezdinde ne kadar değerli olduğunu
görebiliyoruz. Zira Prusias İmparatorların ordularıyla beraber konakladığı, önemli bir merkez
olmuştur. Bu değer sadece kente yapılan yatırımlar ve imparator ziyaretleriyle sınırlı kalmamıştır.
Çünkü Roma birçok Düzceliyi üst askeri bürokraside görevlendirmiştir. Biz bu Düzcelilerin isimlerini
Roma dönemini anlatan tarih kitaplarından ya da imparatorluğun eski sınırları içinde bulunmuş
yazıtlardan öğreniyoruz. İşte o isimlerden biri de yazımızın konusunu teşkil eden Prusias’lı yani
Düzceli Marcus Aurelius Antoninus’dur. Sıradan bir asker olarak katıldığı Roma ordusunda hızla
yükseldi ve lejyonların en önemli komutanlıklarından biri olan “Primus Pilus” rütbesine sahip oldu.
Roma’daki parlak askeri hayatı onun bir müddet sonra “İmparator Procuratoru” olmasını da sağladı.
Düzceli Marcus, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un (M.S. 161-180) hüküm sürdüğü
tarihlerde lejyon eri olarak Roma ordusunda askeri hayata adım attı. Askeri hayatının başlamasından
bir müddet sonra Roma vatandaşlığı hakkına da sahip oldu. Burada üzerinde durulması gereken husus
Roma Devleti’nde yaşayan herkes Roma vatandaşı değildir. Roma vatandaşlığı ayrıcalıklı siyasi ve

hukuki bir statüdür. Roma vatandaşlığına sahip kişi oy kullanma(suffragium), ticari ve hukuki
sözleşmeler yapabilme(commercium), bir Roma vatandaşıyla evlenme ve vatandaşlığı çocuklarına
aktarabilme(ius conubii-conubium) haklarına sahiptir. Ayrıca vatandaşlık hakkına sahip bireylerin
fiziksel dokunulmazlıkları vardı. Yasalara göre bir Roma vatandaşı dövülemez ya da öldürülemezdi.
Ancak vatandaş askerler orduda disiplin suçu işlerlerse sadece yüzbaşılar ve kıdemli subaylar
tarafından dövülebilirlerdi.
İlk başlarda mülkiyet yeterliliğine sahip Roma vatandaşları lejyonlara zorunluluk esasına ve
belli şartlara göre seçiliyordu. Ancak sınırların genişlemesi ve buna bağlı olarak da asker ihtiyacının
artması Erken İmparatorluk Dönemi’nde(M.Ö. 30 – M.S. 284 ) bu uygulamanın gevşetilmesine neden
oldu. Topraksız olan ve vatandaşlık hakkı olmayan kişiler de lejyonlara alınmaya başlandı. Bu kişiler
daha sonra hizmet yoluyla vatandaşlık kazanıyorlardı. Muhtemelen Prusias’lı yani Düzceli Marcus
Aurelius Antoninus da bu gruba dahildi. Sıradan bir lejyoner eri olarak askerlik hayatı başladı. Hizmeti,
disiplini ve çalışkanlığıyla Roma vatandaşlık haklarına sahip oldu. Kahramanlık ve cesaretiyle de kısa
sürede ordu içerisinde yükseldi. Marcus Aurelius’un, çevresinde vatanını seven, vatanına sadık, cesur,
saygın, yabancılara iyi davranan, tüm erdemlere layık, memleketinin hayırseveri, dürüst, şerefli,
gayretli biri olarak tanındığını adına dikilen yazıtlardan öğrenmekteyiz.
Düzce’li komutanın gerçek adı Marcus Aurelius Antoninus değildir. Kendisi Bitinya bölgesinde
etkili olan Grek kültüründen gelmiş biriydi. Eski adı bu kültüre atıf yapan bir isim olmalıydı. Roma
vatandaşlığını aldıktan sonra adını değiştirmiş, İmparator Marcus Aurelius Antoninus’un “Tria
Nomina”sını kendine yeni ad olarak belirlemiştir. “Tria Nomina” dediğimiz üçlü isim sistemi Roma
vatandaşlarını yabancılardan ve diğerlerinden ayıran çok önemli bir gelenekti. Bundan sonra Prusias’lı
Marcus Aurelius artık Roma kimliği ile karşımızdadır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Prusias’lı Marcus
Aurelius Antoninus orduya Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un (M.S. 161-180) iktidarı döneminde
katılmıştı. Görev yaptığı süre boyunca yedi Roma imparatoruna hizmet etti. Bunlar sırasıyla; Marcus
Aurelius Antoninus, Lucius Verus, Commodus, Pertinax, Didius Julianus, Septimius Severus ve
Caracalla’dır. Ancak Düzce’li Marcus Aurelius ismini benimsediği İmparatora ölene kadar bağlı kalmış
ve hatırasını yaşatmıştır. Bugün Konuralp’te kendi adına dikilen yazıtlardan kendisini iyi yetiştirdiğini
entelektüel bir birikime sahip olduğunu anlıyoruz. Bu nedenle Marcus Aurelius Antoninus’un adını
alması, ölene kadar da bu ismi kullanması tesadüf olmasa gerek. Zira İmparatoru Marcus Aurelius en
önemli Stoacı filozoflardan biri olarak kabul edilmektedir. Filozof İmparator unvanına sahiptir. Stoacı
felsefesinin etkilerini taşıyan, Yunanca yazılmış 12 kitaplık “Ta eis Eauton” (Kendime Düşünceler) adlı
yapıtı edebi eserlerin başyapıtlarından biri kabul edilir. Filozofluğunun yanında mükemmel askeri
yeteneklere sahip olan imparator, hem cesaretiyle hem de entelektüelliği ile Prusias’lı Marcus

Aurelius Antoninus’u belli ki etkilemiştir. Sevgili okurlar gazetede bize ayrılan sütunu doldurduk. Bir
sonraki hafta Prusias’lı Marcus Aurelius Antoninus’u anlatmaya devam edeceğiz… (Devamı Haftaya)

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
Ipx80 islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet turkce altyazili porno vaporesso deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort deneme bonusu medyum en iyi bahis siteleri casino