24 Aralık 2022 - Cumartesi

ROMA’DA DÜZCELİ BİR KOMUTAN: MARCUS AURELİUS ANTONİNUS (II)

ROMA’DA DÜZCELİ BİR KOMUTAN: MARCUS AURELİUS ANTONİNUS (II)

Yazar - Doç. Dr. Fatih Özçelik
Okuma Süresi: 7 dk.
Doç. Dr. Fatih Özçelik

Doç. Dr. Fatih Özçelik

-
Google News

Değerli 81Düzce Haber okurları Düzceli komutan Marcus Aurelius Antoninus’u anlatmaya
devam edelim. Geçen haftaki yazımızda sıradan bir asker olarak Roma Lejyonlarından birine
katıldığını söylemiştik. Peki nedir Roma Lejyonu? Bunu kısaca açıklayalım. Lejyonun kelime anlamı
Latince “Legio” kelimesinden gelmektedir ve “seçilmişler” demektir. Roma Cumhuriyeti ve Roma
İmparatorluğu dönemleri boyunca tüm Roma ordusunu temsil eder. Bu ordunun askerleri özenle
seçilirdi. İlk başlarda mülkiyet yeterliliğine sahip Roma vatandaşları, lejyonlara zorunluluk esasına ve
belli şartlara göre askere alınırdı. Ancak sınırların genişlemesi ve buna bağlı olarak da asker ihtiyacının
artması, Erken İmparatorluk Dönemi’nde(M.Ö. 30 – M.S. 284 ) bu uygulamanın gevşetilmesine neden
oldu. Bu kapsamda Roma, topraksız olan ve vatandaşlık hakkı olmayan kişileri de lejyonlara almaya
başladı. Bu kişiler daha sonra hizmet yoluyla vatandaşlık kazanıyorlardı. Prusias’lı yani Düzceli Marcus
Aurelius Antoninus da bu gruba dahildi.
İsterseniz Düzceli Marcus Aurelius Antoninus’un Roma ordusundaki pozisyonunu tam
anlayabilmemiz için Roma Lejyonlarının yapısından çok kısa bahsedelim. Şöyle ki Roma tarihi boyunca
lejyonların yapısı büyük değişimlere uğradı. Ancak bizi Marcus Aurelius Antoninus’un dönemi
ilgilendirdiği için bu devreyi yani Erken İmparatorluk Dönemi’ni ele alalım. Bu dönemde Roma ordusu
genelde 30 lejyondan oluşmaktadır. Her lejyon ortalama 5800 kişidir. Lejyonlar, Kohortlara(cohortes)
bölünmektedir. Her Lejyon 10 kohorttan oluşmaktadır. Kohortlar günümüz ordularında tabura denk
gelmektedir. Kohortlar her biri bir  centurion  tarafından komuta edilen altı  Centuria 'ya
bölünmektedir. Roma, lejyon kayıtlarını tutma konusunda çok hassas davranmıştır. Lejyonun askeri
yapısı, kaç kişiden oluştuğu, askerlerin özellikleri, komutanların adları hep kayıt altına alınmıştır.
Bugün biz Roma ordusundaki Düzceli askerlerin ve komutanların isimlerini, rütbelerini, görev
yaptıkları yerleri biliyorsak bunu çok sıkı tutulan kayıtlara borçluyuz. Bir de komutanlar hakkındaki
bilgileri bunların adına dikilen yazıtlardan öğreniyoruz. Zira Düzceli Marcus Aurelius Antoninus
hakkında da hem ordu kayıtlarından hem de Prusias’ta adına dikilen yazıtlardan bilgi sahibi oluyoruz.
Prusias’lı yani Düzceli Marcus Aurelius Antoninus, İmparator Marcus Aurelius döneminde bir
lejyoner eri olarak askeri hayatı başlamıştı. Hizmeti, disiplini ve çalışkanlığıyla Roma vatandaşlık
haklarına sahip oldu. Savaşlarda kahramanca savaşması ve cesareti sayesinde erlikten subay sınıfına
geçti. Bir müddet alt rütbelerde görev yaptıktan sonra “Centurio” rütbesine terfi etti. Bu rütbe
lejyondaki en önemli rütbelerden birisidir. Günümüzde yüzbaşı/yarbay rütbelerine denk gelmektedir.

Centurioların çoğu 80-100 askerden oluşan centurialara komuta ederdi. Ancak bazı kıdemli
centuriolar Kohortlara komuta edebildiği gibi bazıları da lejyon içerisinde diğer önemli görevleri
üstlenebilirdi. Cesur asker Düzceli Marcus Aurelius Antoninus şüphesiz “Centurio” rütbesinde iken
Kohortlardan birine komuta etmiştir. Çünkü kendisi bir müddet sonra Roma ordusundan pek az
yüzbaşının yükselebildiği “Primipilus(İlk Mızrak)” rütbesine yükselmiştir. “Primipilus”ların bir özelliği
de Roma ordusunda en yüksek maaşı alan komutanlar olmalarıdır. Bu komutanlara Severus
döneminde 144.000 Sester (Sestertius), Caracalla döneminde 216.000 Sester ve Max.Thrax
döneminde ise 432.000 Sester maaş ödenmiştir. Yani Temel ücretin 60 katı maaş almışlardır. Marcus
Aurelius’un en az 25 yıl orduda kaldığını ve bunun da en az 5 yılının da “Primipilus”luk olduğunu
düşünürsek zengin mal varlığının kaynağını tahmin etmiş oluruz.
Bazı gözde ve başarılı Primuspilusların çok azı emekli olunca “Equestrian(Süvariler)” adı
verilen sınıfa geçerlerdi. Bu durum onlar için büyük bir şerefti. “Equestrian” Roma İmparatorluğunda
iki üst sosyal sınıftan birinin mensuplarına verilen isimdir. Elit ve soylu askerleri tanımlayan bir
unvandır. Başarılı ve cesur asker Düzceli Marcus Aurelius Antoninus emekli olduğunda
onurlandırılarak “Equestrian” sınıfına seçilmiştir. Artık o, Roma elit ve soylu tabakasının bir
mensubudur. Lejyonlarda uzun süre görev yapmış, birçok savaşa katılmış bu tecrübeli askerin emekli
olmasına rağmen tecrübesinden ötürü resmi hizmete devam ettiğini görmekteyiz. Zira kısa bir süre
sonra İmparator Caracalla tarafından “İmparator Procuratoru” olarak görevlendirilmiştir. Fakat
Marcus Aurelius Antoninus doğduğu, çocukluk ve ilk gençlik yıllarının geçtiği memleketini çok
özlediğini söyleyebiliriz. Çünkü Roma’daki görevlerini ve Roma’daki şaşalı yaşamını geride bırakıp 20’li
yaşların başında bir lejyon eri olarak terk ettiği Düzce’ye ilerleyen yaşında “Primipilaris”, “Equestrian”
ve “İmparator Procuratoru” olarak geri dönmüştür.
Akdeniz Üniversitesi’nden Mustafa Adak ve Münih Teknik Üniversitesi’nden Konrad Stauner
Düzceli Marcus Aurelius Antoninus’u konu alan “Zur Stellung Von Armeeangehörıgen In Ihren
Heımatstädten: Der Fall M. Aur. Antonınus Aus Prusıas Ad Hypium” adlı bir makale kaleme
almışlardır. Bu makalede yazıtlar ışığında Marcus Aurelius Antoninus’un Prusias’taki konumu tam
anlamıyla ortaya konulmuştur. Onun Prusias için ne denli önemli bir şahsiyet olduğunu şöyle
anlayabiliriz: Roma döneminde Prusias kentinde ve kentin çevresinde 12 phyle(kabile) yaşıyordu. Bu
12 kabilenin her biri, tiyatronun güneyinde bulunan kentin ana caddesine karşılıklı olarak onun
heykellerini dikmiştir. Ne yazık ki heykeller günümüze kadar ulaşamadı. Şuan yapılan tiyatro ve
çevresinde yapılan kazılarda en azından heykellerinden birine ulaşabileceğimizi umut ediyoruz.
Avunduğumuz tek konu 3 heykel kaidesinin günümüze kadar ulaşabilmiş olmasıdır. Bunlardan ilki
Fransız Georges Perrot tarafından bulunmuş ve 1872’de ilim âlemine kazandırılmıştır. Diğer ikisi de
1970’lerin başında bir yol çalışması esnasında bulunmuştur. Bir şahsın tüm kabileler tarafından

onurlandırılması çok az rastlanan ve sıra dışı bir olaydır. Bu durum bize Marcus Aurelius Antoninus’un
kendi memleketinde ne derece yüksek bir konuma sahip olduğunu ve sevildiğini açıkça
göstermektedir. Bitinya kentlerinde, Roma vatandaşı bile olmayan sıradan bir gencin ordudaki
cesareti ve kahramanlıkları sayesinde aristokrasi sınıfına yükselmesini belgeleyen başka bir örnek
yoktur. Roma kaynaklarından edindiğimiz bilgilere göre bütün subaylar soylu ve elit tabakanın
mensupları olarak orduya katılmışlardır. Değerli 81Düzce Haber okurları bize ayrılan sütunu bu hafta
da fazlasıyla doldurduk. Sonraki yazılarımızda fırsat buldukça Düzceli komutan Marcus Aurelius
Antoninus’u veya Roma ordusunda görev yapmış diğer asker ve subayları anlatmaya devam
edeceğiz…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
Ipx80 islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet turkce altyazili porno vaporesso deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort deneme bonusu medyum en iyi bahis siteleri casino