13 Ocak 2023 - Cuma

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DÜZCE (IV)

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DÜZCE (IV)

Yazar - Doç. Dr. Fatih Özçelik
Okuma Süresi: 7 dk.
Doç. Dr. Fatih Özçelik

Doç. Dr. Fatih Özçelik

-
Google News

Değerli 81Düzce Haber okuyucuları, sizler için Milli Mücadele döneminin
başlamasından bitişine kadar ki süreçte Düzce’yi ele aldığımız yazı dizisinin dördüncüsü ile
karşınızdayız. Geçen haftaki yazılarımızda Milli Mücadele döneminde çıkan ayaklanmaların
genel ve özel nedenlerini ele almış ve 1. ve 2. Düzce ayaklanmalarının çıkış sebepleri ile
kuşçubaşı Eşref’in bölgedeki faaliyetleri ve 1. Düzce ayaklanmısının başlamasını ele almıştık.
Bu haftaki yazımızda da Düzce ayaklanmasının başlamasıyla şehir içinde meydana gelen
gelişmeler ve isyanın Düzce dışına yayılmasını ele alacağız…
Bölge halkından oluşan dört bin kişilik grup 13 Nisan 1920’de Düzce şehir merkezini
basmıştır. Düzce kaymakamını ve jandarma komutanını ele geçiren ayaklanmacılar karşısında
çoğu Abaza ve Çerkes olan askerler şubeden kaçmışlardı. Fakat “filozof” lakaplı Yüzbaşı
Avni ve makineli tüfek subayı Ruhsar Bey direnmişler, bir gün sonra da teslim olmak
zorunda kalmışlardır. Avni Bey tutuklanmış, Ruhsar Bey öldürülmüştür. Şehirde asker
kalmamış hapishaneler boşaltılmış, hükümet konağı ve kent ayaklanmacılar tarafından ele
geçirilmiştir. Berzeg Sefer ilçe kaymakamı, emekli jandarma binbaşı olan Maan Ali jandarma
komutanı, Vahapzade iaşe ve ikmalci, emekli jandarma yüzbaşısı olan Koç Bey de Belediye
Reisi yapılarak ayaklanmacılar Düzce yönetimini de ellerine geçirmişlerdir.
Ayaklanma Düzce dışında da etkili olmuştur. Ayaklanmacılar Bolu mutasarrıfından
Düzce’ye gelerek halka öğütte bulunmasını ve böylece sükûnetin sağlanacağını ifade
etmişlerdir. Bolu mutasarrıfı Ali Haydar Bey yanına Bolu ve yöresinde söz sahibi olan Hoca
Ahmed Süreyya Efendi’yi de alarak 18 Nisan’da yola çıkmış fakat Bolu Dağı’na
geldiklerinde ayaklanmacılar ile karşılaşmışlar aralarında çıkan anlaşmazlık nedeni ile heyet
Bolu’ya geri dönmüştür. Düzce’de ki ayaklanmanın reislerinden Hacı Kamil, Düzceli
Abdülvahhab ve Çerkes Beylerinden on bir kişilik bir heyet 18 Nisan 1920’de Bolu’ya
gelerek Bolu Mutasarrıfı Ali Haydar Bey’i Düzce’ye götürmek istemişlerdir. Hoca Süreyya
Efendi’nin gelmesini şart koşan Ali Haydar Bey’in isteği ile Hoca Süreyya Efendi de alınarak
Düzce’ye doğru hareket edilmiştir. Ancak yolda Ali Haydar Bey ile ayaklanmacılar arasında
anlaşmazlık çıkmıştır. Bu anlaşmazlık neticesinde ayaklanmacılar mutasarrıfı öldürmeye
karar vermişlerdir. Hoca Ahmed Süreyya Efendi araya girmiş ve Mutasarrıfı Ali Haydar Bey’i

mutlak bir ölümden kurtarmıştır. Mutasarrıf ve yanındakiler Düzce’ye götürülerek Sefer
Bey’in evinde hapsedilmişlerdir. Bu gelişmeler Bolu’da İstanbul Hükümeti’nin ve
ayaklanmacıların harekete geçmesini sağlamıştır. Hacı Hamdi ve Hacı Abdülvahhab harekete
geçerek Bolu’da ayaklanmayı başlatmışlardır ve ayaklanma Bolu’da etkili olmaya başlamıştır.
19 Nisan 1920’de Bolu’da yirmi yedi köy Düzceli Çerkeslerle hareket ederek isyana katılmış
ve hükümet memurlarına yemin ettirilmiştir. Hükümet binasını basan ayaklanmacılar
memurlara kötü davranmışlar, özellikle orman memurlarına herkesin ormandan serbest
yararlanması amacını gerçekleştirmek bağlamında daha kötü davranmışlardır.
Düzce ve yöresinde ortaya çıkan ayaklanma için Ankara Hükümeti çeşitli önlemler
almıştır. Bu önlemler şöyledir: Bolu’da ki jandarma birliği ile Bolu Dağı’ndaki geçitleri
tutmuş, Zonguldak’ta bulunan 32. Alayın Bolu’ya doğru hareket etmesi emredilmiş, fakat bu
alayın yetmiş kişilik taburu ayaklanmacılara karşı savaşmayı reddetmiştir, Binbaşı Çolak
İbrahim komutasındaki 24. Tümen kuvvetlendirilerek Adapazarı’na hareketi emredilmiştir.
Yarbay Arif’in Afyon’da birliklerini toplaması, 58. Alay’ın da Ankara’ya gelmesi
bildirilmiştir. Çerkes Ethem kuvvetlerinin Geyve yönünde harekete geçmesi, Aydın
cephesinden bir atlı birliğin Ankara’ya ulaşması da emredilmiştir. Hüsrev Gerede
başkalığında da bir Nasihat Kurulu oluşturulmuştur.
Nasihat Kurulu’nun oluşturulması gerekliliği ile ilgili olarak Ankara Hükümeti
Düzce, Bolu, Mudurnu ve Gerede ile telgraf bağlantısı sağlayamaması ve askeri kuvvetlerin
yetersizliğinden söz edilebilir. Heyetin oluşturulması BMM’nde yapılan gizli oturumda
Mustafa Kemal’in şu sözleriyle ifade edilmektedir; “…. böylece başsız kalan ve muzlim bir
takım cereyanlara sahne olarak terk edilen Bolu için yalnız kuvvet sarf etmek gayr-i safi
olduğu ve sevk ü idareye muktedir bir arkadaşın gönderilmesine lüzum hasıl olduğu anlaşıldı.
Bu maksatla rüfaka-yı muhteremden Hüsrev Beyi, diğer bildiğimiz arkadaşları memur ettik.”
Bolu’ya gönderilmesi kararlaştırılan Heyet-i Nasiha Ankara Hükümeti lehinde propaganda
yapmak, Milli Mücadele’nin yörede teşkilatlanmasını sağlamak, 32. Kafkas Piyade alayı ile
birleşerek Bolu’ya girmek, Bolu’da Düzce üzerinden gelecek Kaymakam Mahmud Bey
komutasındaki 24. Fırka ile birleşme görevleri ile yükümlü tutulmuştur. Dr. Fuad Bey bu
heyetin nasihat dışında silahla isyanı bastırmak şeklinde görevi olduğuna da dikkati
çekmektedir. Ankara’dan Hüsrev Gerede, Adapazarı’ndan Sait ve Kazım Beyler
başkanlığında bir heyet yöreye gönderilmiştir. Fakat Gerede heyeti ayaklanmacılar tarafından
tutuklanmış Sait ve Kazım Beyler öldürülmüştür.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken 17 Nisan günü Bolu’ya ulaşan 32.Kafkas Alay
komutanı İsmail Hakkı Bey merkeze altı kilometre mesafedeki Karaağaç Köyü’nde
dinlenmeye geçtiği sırada Bolu yöresinde sözü geçen Boyacıoğlu Hacı Hamdi ve eski mebus
Abdülvahhab Efendi’nin başında olduğu bir heyet ile görüşmüş ve yörenin durumu ile ilgili
bilgi almıştır. Heyet kumandanın kararsız tavrından yararlanarak halkın hareketine karşı
alayın tarafsız kalmasını sağlamışlardır. Bolu’ya giren İsmail hakkı Bey Bolu’daki
ayaklanmacıların elebaşlarının da ikna çabaları ile Sefer Bey ile görüşmek üzere Düzce’ye
gitmiştir. Ayaklanmayı bastırmak için Ankara Hükümeti tarafından gönderilen 32. Kafkas
Alayı’nın iki taburu da başarılı olamayınca Kuva-yı Milliye hareketi Bolu ve yöresinde
oldukça zor bir duruma düşmüştür.
Damat Ferit Paşa tarafından Gerede’ye imam olarak tayin edilen, İttihatçılara
düşman Selanikli Kör Ali, Divitli Eşref ve Sılış Hafız 13 Nisan’da patlak veren Düzce
ayaklanmasını Gerede’ye taşımışlardır. 21 Nisan 1920’de ayaklanma Gerede’ye sıçramış,
Ankara’dan gelen Bolu mebusları İlyaszâde Şükrü, Dr. İrfan, Lazistan mebusu Hacı Beyler
ayaklanmacılar tarafından yakalanmıştır. Aynı gün ayaklanmanın bir dalgası Mudurnu’da
etkisini göstermiş, Nallıhan ve Mudurnu üzerinden Mihalıçcık’a kadar ayaklanma
yayılmıştır.Değerli 81Düzce Haber okuyucuları bu hafta da bize ayrılan sütunun sonuna
geldik. Haftaya yazımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet turkce altyazili porno vaporesso deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort deneme bonusu medyum en iyi bahis siteleri