03 Ocak 2023 - Salı

OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞ DÖNEMİNDE DÜZCE VE ÇEVRESİNİN TARİHİNE KI

OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞ DÖNEMİNDE DÜZCE VE ÇEVRESİNİN TARİHİNE KISA BİR BAKIŞ

Yazar - Doç. Dr. Fatih Özçelik
Okuma Süresi: 8 dk.
Doç. Dr. Fatih Özçelik

Doç. Dr. Fatih Özçelik

-
Google News

Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflamaya başlamasından sonra Anadolu’da
Moğolların üstünlüğü söz konusu olmaya başlamıştı. Bu dönemde ortaya çıkan birçok beylik
vergi vererek Moğolların üstünlüğünü kabul etmişti. Anadolu’da bunlara bağlı olarak ortaya
çıkan irili ufaklı beyliklerden olarak Tarihçi Nikephoros Gregoras eserinde;
Amuriosoğulları(Umuroğulları), Çobanoğulları, Candaroğulları ve Kayılardan
Osmanoğulları’ndan bahseder. Bu beyliklerden Amuriosoğulları ile ilgili bilgiler kısıtlı
olmakla birlikte Bizans kaynakları Amuriosoğullarının yaşadığı bölge olarak
Sakarya/Sangarios Nehri ile Paphlogonia arasına işaret etmektedir. Bu bilgiye dayanarak
Düzce ve havalisinin, Prusias ad Hypium kalesinin, bu beyliğe tabi olduğunu söylemek
mümkündür.
Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’den, dönemin çağdaşı Bizans tarihçileri
Pachymeres ve Gregoras komşu Bithynia’nın Türk başkanı olarak bahsederler. Tarihi
Bithynia bölgesindeki Bizans tekfurlarına karşı gâzâ ülküsü ile mücadele eden Osman Gazi
Söğüt ve Bursa arasında hâkimiyetini tesis ettikten sonra Sakarya havzasına doğru akınlarını
genişletti. Kuzeye doğru yapılan ilk akınlar da ise daha çok ganimet elde etmek amacı söz
konusuydu. Osman Gazi’nin gerçekleştirdiği bu faaliyetlerde Samsa Çavuş, Köse Mihal,
Akçakoca, Konuralp gibi beyler ona destek verdi. Akçakoca ve Konuralp Beylerin Osmanlı
Beyliğinin teşekkülü sırasında Osman Gazi ve oğlu Orhan Gaziye yoldaşlık eden alp erenler
olduğu şeklinde ilk dönem Osmanlı kroniklerinde bilgiler bulunmaktadır.
Osmanoğullarından başka Candaroğulları ve Germiyanoğulları da Bizans uçlarında
yer alan beylikler olarak gâzâ ülküsü etrafında kendilerine bağlı her boy ve beyi, Bizans
feodal beylerine karşı müşterek ya da kendi namlarına hareket etmeye sevk ediyorlardı. Bu
beyler Bolu ve havalisi ile Sakarya havzasında faaliyet gösteriyorlardı. Söğüt civarına
yerleşen Kayı boyuna mensup Osmanoğulları Selçuklu Sultanına bağlı olarak uc bölgesine
yerleşmişlerdir Osmanlılar Sakarya’nın doğusunda Düzce ve havalisine yönelik fetihlere
başladığında Bizans’ın eski eyaleti Paphlogonia’da Candaroğulları hâkimdir ve beyliğin
yönetiminde I.Süleyman Bey vardır.

Osmanlının ilk dönemlerinde Osman Bey’in merkezi otoritesinin yanında uç
bölgelerde ki akıncı beylerinin faaliyetleri merkezi yönetim anlayışı ile bir tezat
oluşturmaktadır. Düzce ve havalisinin Osmanlıların eline geçişinde uç beylerinin önemi
büyüktür. Eski Bithynia’yı kontrol eden Akçakoca ve Konuralp Beyler de bu cümledendir. Bu
dönem beylerinden sonra bilinçli olarak merkezi otoritenin güçlenmesine yönelik bir politika
izlendi ve Akçakoca ve Konuralp Bey gibi uç beylerinin ölümünden sonra hanedan üyeleri uç
bölgelerde yer almaya başladılar.
Osman Gazi’nin en meşhur silah arkadaşlarından biri olan Konuralp’in ismi ilk olarak
Akyazı ve Kocaeli üzerine düzenlenen seferle ilgili kaynakların anlatımında geçer. Nitekim
Osman Gazi’den sonra gâzâ hareketinin başında Orhan Bey’in yer almaya başlamasıyla ilgili
olarak kaynaklar Konuralp, Akçakoca, Köse Mihal, Abdurrahman gibi beylerin isimlerini
sayarken “Osman Gazi’nin yirmi yıllık sadık ve cesaretli silah arkadaşları” nitelendirmesini
yapar. Orhan Bey’in Bursa üzerine yürüdüğü sırada Konuralp de Akyazı, Konurapa/Konrapa
(Düzce), Bolu ve Mudurnu’yu Osmanlı hâkimiyetine kattı.
Akyazı, Eski Bağ ve Düzce Ovası’nın yer aldığı Konrapa ili feth eden komutanının
adını alarak teşkilatlanmış ve kayd-ı hayat şartı ile Konuralp Bey’e ocaklık olarak verilmiştir.
Konuralp Bey’in ölümü üzerine Bolu ve çevresi Şehzade Murat yönetimindeki Sultanönü
Eyaleti’ne bağlanmıştır. Akçakoca Bey de Osman Gazi’nin yirmi yıllık cesur ve sadık silah
arkadaşıdır. Konuralp ile birlikte Orhan Bey döneminde İzmit ve çevresinde yaptığı akınlarla
bölgenin Osmanlı hâkimiyetine girmesinde önemli rol oynamıştır. Bugün Akçakoca ve
fethettiği Kocaeli onun ismini taşımaktadır. Akçaşehir, Konrapa ilinin denize açılan kapısı
olmuştur.
Osmanlılar 1323’de Akyazı’dan itibaren fetihlerini Bolu ve yöresine doğru
genişletmeye başladığında bölgede ilk ele geçirilen yer Hypios/Melen Çayı kenarındaki
Prusias kalesidir. Düzce Ovası’nın da beylik sınırlarına katılmasından sonra Bizans ile
Uzunca-Bel’de iki gün ve gece çetin bir mücadele yaşanmıştır. Bu mücadelede Konuralp Bey
Bizans karşısında başarılı bir sonuç alınca tekrar Düz Pazarı’na geri gelmiştir. Daha sonra
Mudurnu’nun fethi gerçekleşmiş ve bu fetihte Konuralp Bey’e Eflagan Bey ile Hızır Bey
yardımda bulunmuşlar ve beyliğin hâkimiyet sahasını genişletmişlerdir.
Akçakoca Bey de Konuralp Bey gibi fetihlerde Osman Gazi’nin yanındaki diğer
beylerle hareket etmektedir. Bunlardan biri olan Aktemur Bey ile beraber Sakarya’nın
batısında akın hareketlerinde bulunmuşlardır. Bu akınlardan sonra Kandıra’ya ulaşan

Akçakoca Bey ve akıncılarının Karadeniz’e ulaşan ilk Osmanlı akıncıları olduğu tahmin
edilmektedir. Bu dönemde Kefken’de Venedik ve Cenova hâkimiyeti söz konusu idi ve burası
Karadeniz-Kırım ticaretinde İstanbul’dan Trabzon’a giden yol üzerinde Ereğli/Heraklia’dan
önce tabii bir sığınak olarak dikkati çekmektedir. Akçakoca Kandıra hâkimiyetinden sonra bir
süre bölgede kalmıştır.
XIV. yüzyıl sonlarında Konuralp ili Bolu ve Kocaeli arasında önemli bir yerleşim
bölgesidir. Konuralp’in fethinden sonra Prusias Eskibağ adını almış ve burada bir kadı ikamet
etmeye başlamıştır. Yörede daha önce Rum yerleşimleri olan Gümüşabad, Çilmi, Yığlıca ve
Cumayeri gibi yerler Türkler tarafından iskan edilmiştir. Sultan Orhan adına birçok mescid ve
caminin yapıldığı bilinmekle beraber bu eserler günümüze aslına uygun olarak ulaşamamıştır.
Osman Gazi döneminde Sakarya’nın doğusunda nüfuz edilen tüm bölgenin bir süre sonra
Candaroğulları adına hareket eden Nasıreddin ve Ali Beylerin eline geçtiği görülür. Bölgede
Osmanlı hâkimiyetine kadar Ali ve Nasıreddin Beylerin varlığından söz etmek gerekir. Bu
dönemde Osmanlılar diğer Anadolu beylikleri ile savaşmaktan ise Rumlara karşı gâzâ
politikasını benimsemişlerdi. Orhan Bey’in oğlu Süleyman Paşa da bu gâzâ politikasında en
önde savaşan şehzade olarak dikkati çekmektedir. Süleyman Paşa Sakarya ile Kızılırmak
arasında kalan Doğu Bithynia/Bolu ve havalisi ile Candaroğlulları elindeki
Paphlagonia/Kastamonu’nun batısında yer alan Gerede’ye kadar etki etmiştir.
Süleyman Paşa’nın fethinden sonra Konuralp İli/Konrapa ve Bolu’ya giden yol
üzerindeki bölgeler önem kazanmıştır. Bu dönem Ab-Safi-Akyazı/Pazarköy üzerinden
Hendek Köyü’ne, sık ormanlık bir araziden geçerek Gümüşâbâd’a ve buradan Çilimli
üzerinden Konrapa’ya giden yolun öneminden söz etmek gerekir. Nitekim bu yolla ilgili
olarak Süleyman Paşa’dan sonra da faaliyette bulunulduğunu görüyoruz. Etraftaki köylere
bazı muafiyetler verilerek bu yol üzerindeki dereler ve ırmaklar üzerinde köprüler kurdurarak
yolun işlerliğinin devamını sağlamaya çalışmışlardır. Bu dönemde Düzpazarı/Düzce düz bir
ovada bulunması sebebiyle pazar yeri olarak seçilmiştir. Bu durum bir müddet sonra
Gümüşâbâd’a ve buradan Çilimli üzerinden Üskübü’ye oradan Bağdat’a ve Tebriz’e giden
yolun günümüz Düzce şehir merkezine doğru kaymasında da rol oynamıştır. Değerli 81Düzce
Haber okuyucuları bu hafta da bize ayrılan sütunların sonuna geldik. Haftaya yeni bir yazıda
buluşmak dileğiyle…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
Ipx80 islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet turkce altyazili porno vaporesso deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort deneme bonusu medyum en iyi bahis siteleri casino