24 Mart 2023 - Cuma

GEÇMİŞTE DÜZCE’DE ŞEHİR İÇİ TRAFİK VE ŞEHİR İÇİ YOLLAR

GEÇMİŞTE DÜZCE’DE ŞEHİR İÇİ TRAFİK VE ŞEHİR İÇİ YOLLAR

Yazar - Doç. Dr. Fatih Özçelik
Okuma Süresi: 8 dk.
Doç. Dr. Fatih Özçelik

Doç. Dr. Fatih Özçelik

-
Google News

Cumhuriyetin İlk Yıllarında Motorlu Araçların ve Trafiğin Denetlenmesi

Cumhuriyetin ilk yıllarında motorlu araçların ve trafiğin denetlenmesi belediyelerin kontrolüne verilmişti. Düzce içindeki trafiğin denetlenmesi de bu kapsamda Düzce Belediyesi'nin zabıta memurlarınca yerine getirilmekteydi.  1949 yılında artan kazalar nedeniyle belediye toplu ulaşım araçlarını ve şoförlerini kontrolden geçirmeye başladı. Şoför ehliyetleri kontrol edildi ve ehliyetsiz şoförlerin çalışmasına engel olundu. Direksiyonları ve frenleri bozuk olan arabalar hizmetten alıkondu.  Araç sürücülerinin ehliyetlerini de belediyeler vermekteydi. Ehliyetini kaybeden bir vatandaş Düzce gazetesine şu şekilde bir ilan vermişti:

"Bundan birkaç gün evvel Düzce Belediyesinden aldığım 78 no'lu şoförlük ehliyeti ile nüfus cüzdanımı zayi ettim. Yeni çıkartacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Şerefiye Mahallesi, Bekiroğlu Ziya Özen, Düzce 1341 Doğumlu".

 

Düzce’de Şehirlerarası Yolcu Taşıma     

Şehirlerarası yolcu taşıyan araçların şehir içindeki yazıhaneleri, otopark yapılana kadar çeşitli noktalarda bulunmaktaydı. İstanbul ve Ankara'ya seyahat edecekler için Taş Kahve ve Yemişçi Burhan'ın manav dükkânı yanında, Büyük Cami civarında otobüs yazıhaneleri oluşturulmuştu. Akçakoca ve Yığılca'ya gidecekler içinde Akçakoca Caddesi üzerinde, vilâyet merkezi Bolu'ya gidecekler için de Bolu caddesinde yazıhaneler vardı. 1950'den sonra otoparkın yapılmasıyla Bolu yazıhanesi hariç diğer yazıhaneler buraya taşındı.  Cumhuriyetin ilk yıllarında motorlu araçların ve trafiğin denetlenmesi belediyelerin kontrolüne verildiği gibi hem şehir merkezi-köy hem de şehirlerarası ulaşım ücretlerini de belediyeler belirler ve vilâyet makamına bildirirlerdi.  Ancak belediyeler kendi tasarrufları neticesinde fiyatları belirlerken gidiş ve dönüş yol ücretlerinde farklılıklar olabiliyordu. 1949 yılında fiyat farklılığını ortadan kaldırmak için Düzce, Akçakoca, Adapazarı ve Bolu Belediyeleri ilk kez otobüs oturma sıralarını da dikkate alarak ortak ücret belirlediler ve fiyatları düşürdüler. Yeni otobüs ücretlerine göre:

1.            Düzce - Adapazarı arası: 1, 2 ve 3. sıralar 250 kuruş, geri sıralar 200 kuruş.

2.            Düzce - Akçakoca arası: 1, 2 ve 3. sıralar 150 kuruş, geri sıralar 125 kuruş.

3.            Düzce - Bolu arası: 1, 2 ve 3. sıralar 150 kuruş, geri sıralar 125 kuruş.

4.            Bolu-Ankara arası: 1, 2 ve 3. sıralar 6 lira, geri sıralar 5 lira olarak belirlendi.

1953'te vatandaşların ulaşımla ilgili en fazla şikâyet ettikleri konu otobüslerin zamanında kalkmamasıdır. Kalkış zamanı gelen otobüste tek kişilik boş yer varsa dahi hareket etmemektedir.  Öteden beri Düzce'de fayton arabalarının durak yeri çarşıdaki eski buğday pazarı yanında Nur Sineması'nın karşısında olmuştur. Ancak 1955'te belediye buğday pazarı ve civarındaki esnafın talebi gerekçesiyle fayton durağının yerini değiştirme kararı aldı. Bunun üzerine 22 esnaf, faytonculardan şikâyetçi olmadıklarını, kendileri için mani ve mahzurlu bir durum görmediklerini belirten ortak bir dilekçeyi belediyeye verdiler.

 

Cumhuriyetin ilk yıllarında Düzce'de Araç Tipleri ve Şehir İçi Yolların Bakımı

Cumhuriyetin ilk yıllarında Düzce'de araçlar üç sınıfta toplanmaktadır. Bunlar, motorlu vasıtalar, faytonlar ve kağnı denilen demir tekerlekli araçlardır. Bu araçların park yerleri için Düzce Belediyesi şehrin çeşitli yerlerinde alanlar ayırdı. Otobüslerin park yeri olarak otopark, faytonlar için Gaziantep caddesi, demir tekerlekli araçlar için Park sokağı ve köylülerin araçları içinde pazar yerindeki odun pazarının yanı park yeri olarak belirlendi. 

                1959 yılında motorlu araçların sayısının bir hayli artması ve araç kullanıcılarının kurallara riayet etmemesi nedeniyle şehir içi trafiği içinden çıkılmaz bir hale geldi. Şehir içinde bulunan motorlu vasıtalar bomboş duran otoparka gitmeyerek şehir içinde izdihama neden oluyorlardı.  Ayrıca traktörler, kamyonlar ve otobüsler şehir ana caddelerinde sürat yapmakta, etrafı toz dumana boğmakta ve ölümlü kazalara neden olmaktaydılar.   Düzce Belediyesi şehrin günden güne genişlemesi, şehir semtlerinin daha uzaklara kadar dağılması sebebiyle vatandaşların ulaşım kolaylığını sağlamak amacıyla şehir otobüs işletmesi kurma kararı aldı.

                1946 yılında Düzce şehir merkezi içinde 2.600 metre asfalt yol, 22.000 metrekare kaldırım ve 6.000 metrekare şose mevcuttur.  1948 yılında Belediye Meclisi şehir içinde bulunan  sokakların bakımı için karar aldı. İlk önce şehrin sokakları yeniden tesviye edilerek kum döküldü. Daha sonra da sokaklara parke ve kaldırım döşendi.  1949'da şehir içinden Düzce Ortaokulu'na kadar olan yolun asfaltlama çalışmalarını başlattı. Ancak yolun kontrolsüz bir şekilde asfaltlanması bazı sorunları beraberinde getirdi. Yolun yapımını üstlenen müteahhit PTT binasından itibaren yolun bir kaç yüz metresini usulüne uygun asfaltlamış ondan sonraki kısma gereken önemi vermemiştir. Asfalt toprak üzerine alelacele dökülmüş ve üzeri kumlanmıştır. Yağmurların yağmasıyla da yeni dökülmüş asfalt bozulmuştur.

                1952 yılında İstanbul ve Bolu caddelerinin asfaltını yenileme çalışmaları ve bazı sokakların tamiri yapıldı. Ancak şehrin göz önünde bulunan cadde ve sokaklarında çalışma yapılmış, iç kısımda kalan sokaklar ihmal edilmiştir.  Şikâyetler üzerine Belediye Başkanı Mustafa Fırat şehir içi ara sokakları gezerek incelemeler de bulunmuş, yolların perişan durumunu görmüş ve belediyenin imkânları nispetinde düzeltileceğini söylemiştir.        

                İstanbul - Ankara, İstanbul - İzmit - Adapazarı - Hendek - Düzce ve İstanbul - Kuzey Anadolu'nun ulaşımını sağlayan D-100 (E-5) Karayolu Düzce şehir merkezi içerisinden geçmekteydi. İstanbul yönünden gelen otomobil, otobüs ve kamyon gibi araçlar, Mergiç Köprüsü'nden geçerek Aziziye ve Kiremitocağı köylerine gelirler oradan da şehir merkezine girerlerdi. Düzce'den geçenler genelde Büyük Cami'nin kuzeyinde bulunan Yeşilyurt Oteli'nde yemek ihtiyaçlarını karşılıyorlardı.  Karayolları İdaresi devlet yollarını şehir ve kasabaların dışından geçirmeye başladı. Bu kapsamda Bayındırlık Bakanlığı'nın çalışmalarıyla 1953'te D-100 (E-5) Karayolu, yapılan istimlâklar neticesinde şehir merkezinden çıkartıldı ve kuzeye alındı. Bu nedenle şehir içindeki İstanbul ve Bolu caddelerinden oluşan eski güzergâhın bakım işlerini Karayolları İdaresi, belediyeye devretti.  Çünkü Karayolları İdaresi prensip olarak devlet yollarını şehir ve kasabaların dışından geçirmekte ve şehir içi yolları belediyelere devretmekteydi.  Eski güzergâhın bakım işlerinin belediye bütçesine ağır yük getirmesi nedeniyle, Belediye Başkanı Mustafa Fırat Ankara'ya gitti ve İstanbul ve Bolu caddelerinin yeniden asfaltlanması ve kaldırımlarının yeniden yapılması için temaslarda bulundu.

                1955'te Bolu Caddesi'nin asfaltının bozulmasıyla yol çamur deryasına döndü. Araçların geçmesiyle de çamur etrafa saçılarak vatandaşları mağdur etti.  1957 kışında İstanbul Caddesi'nin onarımı için faaliyete geçilmiş eski asfalt sökülmüş, bir kısım yerler temizlenip bir kısım yerlerde sökülü taş molozları yığılı halde bırakılmıştır. Ancak kışın gelmesiyle çalışmalar durmuş, temizlenmiş yerler kar ve yağmurun yağmasıyla adeta göl hâline gelmiş ve vatandaşları zor durumda bırakmıştır.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet turkce altyazili porno vaporesso deneme bonusu deneme bonusu veren siteler betvolegiris.co van escort deneme bonusu medyum en iyi bahis siteleri